Yeni Malatyaspor’da neden Malatyalı futbolcu yok?. Bu yazımı okursanız daha iyi anlayacağınızı umut ediyor tüm hemşerilerime saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

Malatya’nın önemli sahaları:

Şehir Stadı şimdiki yerde bulunuyordu. Etrafı dikenli tel örgüleriyle çevriliydi. Duvarların üzerinde jandarmalar nöbet tutardı. Bu duvarlar şimdiki kadar yüksek değildi. Statlara bedava gitmek zorundaydık. Nedense babalarımızdan para istemeyi de aklımıza hiç getirmezdik. Para ister isek hemen çıkarır verirlerdi ama aklımıza para istemek gelmezdi. Tek gücümüz çevikliğimizdi. Jandarma biraz uzaklaştığında hızla duvara tırmanır, dikenli tellerin arasından geçer seyircilere katılırdık. Kimin aklına geldi bilmiyoruz, bizlere kötü bir haber verdiler, Şehir Stadyumunun duvarlarını yükseltmişler. Bizler cambaz gibiyiz. Jandarma olmadığından işlerimiz daha da kolaylaştı. Duvarlara ek yerlerinden tırmanarak çıkar, maça girerdik. Malatya’nın tüm çağaları on on beş saniye içerisinde duvarı aşıyorlardı. Baktılar olmuyor jandarmayı o yüksek duvarların üzerine gene diktiler, buna rağmen stada girmenin yolunu bulmuştuk.

Yeni saha yapılmaya başladığından bu stadı yıkıp toki evleri yapılacakmış. Sahamızı yıkmak, yerine başka binalar yapmak için zahmete ve masrafa girmeyin. Aman ha aman zaten borçlusunuz. Burası Malatya sporuna ilelebet hizmet edecek. Bu defa Malatyalı ve spor kamuoyu bu işe mutlaka dur diyecektir.

Geçenlerde Malatya televizyonlarından birinde izledim. Dığilikdığilik (Tombul tombul) çocuklara hocaları yüzme dersi veriyordu. Şöyle bir düşündüm. Kendimizi kandırmayalım Malatyalılar bu çocuklarla, böylesi göstermelik çabalarla, böylesi çalışmalarla istisnalar hariç sporcu yetiştiremez. Ta ki mahalle sahalarımızı ve oyun alanlarımızı kurarak, okullarda sporu geliştirerek 5-15 yaş arasındaki çocuklarımıza spor aşkını verene kadar.

Çırmıktı, Gündüzbey, Banazı gibi yerlerde gençler derelerde yüzer ve güreşirlerdi. Buralardan hocaları olmadığı halde ne pehlivanlar yetişti. Bu pehlivanları saymakla bitiremem. Şimdi ise o bağlar bomboş. Çok beğendiğim güreşçiler; Aydın Uçak, Hamdi Elbir, Asım Pehlivan, Kemal Pehlivan, Vahap Pehlivan, Mehmet Pepele, İlhan Aracı gibi pehlivanların yanında iyi güreş tutan sınıf arkadaşlarımdan Vahap Uğraş ve Yaşar Metehanoğlu vardı.Vahap ile bir gün minderde kapıştık, ancak onu yenemedim. Hâlbuki benden otuz kilo üzerindekileri bile dize getiriyordum. Onun güreşlerle ilgili epeyi anısı vardır. Bu konudaki düşüncelerini ve olayları bana iletir ise çok çok memnun olurum. Hamdi de öyle. Yaşar Metehanoğlu da minderlere fazla çıkmazdı ama onun da teknik bir güreşçi olduğunu biliyorum.

Doğal spor alanlarının mahvetmişiz, olan alanlarda ise gelenekselliğimizi ve doğal yaşantımızı yitirmişiz. Yüzmeyi, Derme Suyunda öğrendik. Tünelden çıkan şelalenin yanında yüzdüğümüzü kimseye inandıramadık. O zamanlar Derme Suyu gerçek Pınarbaşı suyu olduğundan bir taraftan suları kana kana içer, bir taraftan da -çimme demeyeyim artık- yüzerdik. Üç dört metre derinlikteki sulara yukarılardan balıklama atlar, suyun dibindeki kayalarla oynardık. Şimdi nerede Çırmıktı'nın, Kündibeg'in, Banazı’nınAsbuzu’nun, Orduzu’nun çelik gibi gençleri?

Demirspor Sahası şimdiki Demiryolu Lojmanları'nın bulunduğu yerde bulunuyordu. Nizami ölçülerde olan bu saha mahalleler ve sınıflar arasında yapılan futbol maçlarına sahne olurdu.

Sümer Sahası'nda önemli maçlar oynanırdı. Maalesef ileriyi göremeyen yöneticiler o sahayı da futbola kapattılar. Yüzme havuzunu yıktılar, Başka bir yer yokmuş gibi bir de AVM kurulmasına müsaade ettiler. Ne güzel bir kıyak. Gönlüm razı olmadığından Malatya Park denen o AVM'den içeriye adım dahi atamadım. Gelişmiş kentlerde AVM'ler şehir dışına kurulur ki şehrin günlük yaşantısını, esnafını olumsuz etkilemesin. Malatya'da ise, mevcut bir spor imkanını yıkarak şehrin ortasına diktiler AVMleri. Bir esnafla konuştum. Malatyapark’ın kurulması bizim işlerimizi aksatmadı dedi. Hele birkaç AVM. daha kurulsun da siz anyayıkonyayı ve ananızı görürsünüz. Nerdeyse halkın ve yabancıların tek uğrak yeri olan Demirciler ve Bakırcılar Çarşısı'nı, ve hal binasını yıkıp AVM. yapacaklar. Alıcı kuşlar tetikte bekliyor.

Malatya’mın geleneksel ticari ve sanat alanlarına müdahale etmeyin, çarşı kültürümüzü bozmayın, Malatya esnafına orada destek verin, onları sıkboğaz edip de halkın yaşam alanlarının dışına çıkarmaya mecbur bırakmayın. Vallahi hem bu dünyada hem de öteki dünyada nabaldan (vebal) kurtulamazsınız. Malatya yöneticilerin de bundan böyle bu konuya çok duyarlı kalacağını, Malatya Belediyesinin faaliyetlerini dekontrol edeceğini düşünüyorum.

Şeker Stadı. O stat da tarihe karıştı. O kısımda yeni bir spor kompleksi yapılmış keremine şükür.

Manzara şu; dört adet nizami futbol sahamız ve binlerce oyun alanımız kurda kuşa yem edildi. Bari yerlerine veya yakınlarına yenisini yapın. Her tarafı bilinçsiz bir şekilde binalarla doldurmuşlar, rüzgâr sirkülasyonu hesap edilmediğinden Kayısıkentimde yaprak dahi kıpırdamıyor, herkesin nefesi kesiliyor. Malatya’nın fırtınalarına hasret kaldık. Gariban anam bacım da ancak boynunu büküp oturuyor.

Malatya futbolu ile iç içe olduğumdan Malatya futbolu ve Malatyspor konusunda yorum yapma hakkımı da açıkçası kendimde görüyorum, her ne kadar teknik direktör değilsem de. Kendimi de bu konuda biraz fazla övüyorum ki, bu kimin hassosu, nereden çıktı demeyesiniz.