Sizlerle birkaç öğretmen arkadaşın geçmişte yaşadıklarını paylaşarak, bu sıkışan ekonomik hayatta gülümsemenizi istedim. Gülümseme sizleri stresten uzaklaştırıp, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Kendinizi kötü hissettiğinizde geçmişte sevdiğiniz dostlarla yaşadığınız anları hatırlamaya çalışarak hem moralinizi düzeltir hem de yaşam motivasyonunuzu artırırısınız. Bu hayatta mutlu olmak için lütfen gülümsemekten tasarrufta bulunmayalım. Geçmişi yâd ederek dostlarımızı hatırlar beynimizi olumlu düşünmeye yönlendirmiş oluruz. ‘’ Aslında eski günleri değil, o eski günlerin güzel insanlarını özlüyoruz.’’ Maziyle oluşturulacak olumlamalar, geleceğe daha güzel bakmamızı ve yanağımızda gülücük gamzelerinin oluşmasını sağlayacaktır. Yazıyorum 1,2,3 GÜLÜMSEYİN!
Bakış Acısı
Öğrencileri kitap fuarına götürmek için sıraya koyup, saydım 25 öğrenci var. Sırayla otobüse binmelerini söyledim, bindiler tekrar saydım 24 öğrenci var. Bir öğrencim yok. Tekrar saydım sonuç aynı, çevreye baktım kimsecikler yok. Yoklama alarak saydım Harun’un olmadığını tespit ettim. Sınıfı, okulu, çevreyi aradım yok. Diğer öğrencilere sordum; biraz önce burada olduğunu şimdi yok olduğunu söylediler. Evini telefonla aramaya karar verdim, aradım annesi çıktı. Harun’u sordum eve geldiğini söyledi. Neden eve gittiğini sordum Harun :-Şoför çok yaşlı ve otobüsün camlarının çatlak olduğunu ve kaza yapabileceğini düşündüğünü bu yüzden binmeyip eve gittiğini söyledi.
Ali YIDIRIM Sınıf Öğretmeni
Evdeki öğretinin önemi
Elazığ’ın Baskil ilçesinde 1.sınıfların ilk günüydü. Bende 1.sınıfı almıştım. Okul bahçesinde açış konuşmasından sonra öğrencileri sınıflara aldık. Bir de baktık dışarıda bir çift küçük ayakkabı duruyor. Hayret ve merakla sınıfa gidip inceleme yaparken bir öğrencinin ayakkabısının olmadığını fark ettim. Çocuğa neden ayakkabısının olmadığını sordum.
Öğrenci:
- İçeri girerken çıkardım öğretmenim, dedi
Öğretmen:
- Neden?
Öğrenci:
- Eve girerken ayakkabılarımızı çıkarıyoruz ya, o yüzden çıkardım, dedi
Hüseyin PER Emekli Öğretmen
Öğrenciyi tanıma ve davranış belirleme
Yıl 1980 Karabük D.Ç 50.Yıl ilkokulunda 1.sınıfları aldım. Daha bir yıllık öğretmenim. Çizgi çalışmaları yaptırıyorum.( S ) eğri çizgisini yazdırmak istedim. Diğer öğrenciler yazarken Hakan isimli öğrencimin yazmadığını fark ettim. Gidip Hakan’a sende yaz dedim. Hakan ses çıkarmadı ama baktım yine yazmıyor. Tekrar gidip hadi sende yaz dedim. Diğer öğrencileri kontrol ederken, Hakan’ı gözaltından da takip ettim yine yazmıyordu. Üçüncü defa Hakan’a sen de yazmalısın dedim. Hakan sert bir yumruk masaya vurarak;
- Ben okulda yazmıyorum, dedi.
Baktım Hakan’ın gözü pek;
- Peki, Hakan sen bilirsin, istediğin zaman yaz, dedim.
Sınıf içindeki korku ve endişelerini anladım. Birkaç gün böyle devam etti. Hakan’ın pof poftan hoşlandığını fark ettim. Sürekli Hakan sen iyisin deyip, başını okşayarak ve alkışlattırarak Hakanı okumaya geçirdim.
Yusuf EKİNCİOĞLU Emekli Okul Müdürü
Öğrencinin yüreği ve dileği
Bir gün Miraç isimli bir öğrencim yanıma gelerek
- Öğretmenim sana bir araba alacağım, dedi
Öğretmen;
- Miraç, sayısal loto mu oynadın, parayı nereden bulacaksın?
Miraç;
- Hayır, öğretmenim, dişim düştü, yastığın altına bırakınca dileğin kabul oluyormuş, bende sana araba diledim. Çünkü sen hep başkalarının arabasıyla gidip geliyorsun, çok üzülüyorum.
Selda ŞAHİN Sınıf öğretmeni
Anıları arkadaşlardan dinlerken bunları çalışmalarımda kullanacağımı söylediğimden gönül rahatlığıyla isimlerini kullandım. Öğrenci isimleri hayalidir. Kendilerine teşekkür ediyorum