Dünyada kadın nüfusu 4,15 milyar, Türkiye’de kadın nüfusu 41 milyon 698 bin 377 kişidir.
Dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde kadına verilen önem, sahip olduğu haklar, az gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelerde gıpta ile bakılır.
Az gelişmiş ülkelerin çoğunda ülkenin yönetim şekli cumhuriyet gibi görünür fakat din ile yönetilir. Mesela Arap ülkeleri ya da Arap kültürü ve Müslümanlıkla harmanlanmış toplum yapıları olan ülkeler. Bu yapıdaki ülkelerde özelikle kadınlar din baskısı altında ezilir. Kadın için ahlak, namus gibi kavramlar ölümle eşit tutulur. Bu ülkelerde, bırakın kadının çalışmasını kadının düşünmesi bile yasaktır. Bilir misiniz bilmiyorum? Az gelişmiş ülkelerde toplum yapısı ataerkildir. Kadın geri plana atılmış, sürekli kocasına ve evinde hizmetçi olan, bu hayatta yapması gereken en önemli görevinin çocuk doğurmak olduğunu, kafasına vura vura anlatıldığı bir toplumdan bahsediyorum.
Soruyorum size böyle bir toplum yapısına sahip ülkeler nasıl geliştir? Gelişse bile nasıl daim olur?
Bir de ne kültürel, ne ekonomik, ne askeri, ne siyasi anlamda gelişmeyen ülkeler var. Emperyalizmin soğuk elleri bu ülkelerin üzerinedir. Burada cinsiyetin önemi yok. Herkes çalışıp sömüren devletin kaşığına yemek koymak zorundadır. Sorunda burada başlıyor ya! Böyle ülkelerde kadın hem tarlada çalışır hem evde, hem eziyet görür, hem çocuk doğurur. Güvenlik olmadığı için tecavüz normaldir. Yetmez gibi açlık, sefalet, hastalıkla mücadele ederken gözünün önünde tek tek çocukları ölür. Ne olursa olsun yine çocuk doğurmak zorundadır.
Gelişmekte olan ülkelerde ise kadın, birçok hakka sahiptir. Fakat toplum bu hakları uygulamakta zorluk çeker. İsterler ki kadın sadece ev sorumluluğu ve çocuk doğurup anne sorumluluğu olsun. Çünkü bilirler kadınlar ülkenin gelişimini ve değişimini en iyiye getirecek zekaya sahipler. Bir de kadın üzerine kurulacak baskıdan biridir, ekonomik durum. Kadın çalışınca para kazanıp kendini ezdirmez. Kendini ezdirmeyen ve hakkını arayan kadını toplum sevmez. Bu ülkeler cehalet havuzundan çıkmaya çalışan ama cehaletten bir türlü vazgeçmeyen toplum yapısına sahiptir. Bu ülkelerde kadın çalışıyor fakat taciz ve mobbing normalleşmiş. Kendi ayakları üzerine kalkan kadınlar hem psikolojik hem fiziksel şiddette maruz kalır.
3 Ocak 2022 pazartesi