Cumhur başkanı baş danışmanı İlnur Çevik çok önemli şeyler söylüyor. Bu söyledikleri Cumhur başkanının haberi olmadan söylenen şeyler değildir. Bir baş danışmanın ve bu kişi hele hele İlnur çevik gibi sürekli reel politik düşünen, itidal sahibi biriyse söyledikleri kaale alınmalıdır.

İlnur Çevik ''Türkiye'nin Suriye'nin kuzey doğusunda bir Kürt yapısını tolere edebileceğini'' söylerken bunun anlamı yada halk diliyle bunun Türkçesi Türkiye Suriye'nin kuzeydoğusunda oluşan Kürt yapısını kabul ediyor.

Çevik, bu söylemi biraz daha radikal bir çizgiye taşıyarak ''PYD de bir Barzani olamaz mı? Barzani Türkiye ilişkileri muhteşem'' diyor. Barzani'nin Türkiye ile ilişkileri hakikaten de çok olumlu noktada. Ortadoğu gerçeğine bakıldığında Türkiye açısında da, Barzani açısından da olması gereken reel politik durumun böyle olması da lazım.

Suriye kim ne derse desin eski Suriye olamayacak. Irak, işgalden sonra nasıl ki bir daha eski Irak olamadığı gibi. Suriye yeniden şekilleniyor. Realite bu. Suriye yeniden şekillenirken Türkiye dış politikasını çok güçlü argümanlar üzerine oturtmalı. Dış politika reel politik olmalı. Hamasi duygularla hiç bir yere varılmaz. İlnur Çevik'in söyleminden bu çıkar ki bu politika en doğru olandır.

Hafızamızı yokladığımızda Irak 2003 yılının nisan ayında ABD ve Birleşik Krallık (İngiltere) tarafından işgal edildikten sonra Irak artık bölünmüş bir Irak olarak bu sahnede yerini alacaktı ki öylede oldu.

O tarihlerde ve daha ondan önce Turgut Özal'ın yaklaşımını saymasak Türkiye Barzani'yi küçümseyen ifadeler kullanarak böyle bir Irak'ın kabul edilemeyeceğini her seferinde dile getiriyordu. Bu politika Ortadoğu'da meydana gelen konjonktür değişikliği sonucunda tam tersi bir hal aldı. Barzani yani Kürdistan federatif yapısı yada şöyle isimlendirirsek Kürt devletimsi yapı ile Türkiye İlnur Çevik'in dediği gibi ilişkiler olumlu anlamda muhteşem bir hal aldı. Tekrarlıyorum olması gereken noktaya gelindi.

Suriye yeniden şekillenirken Türkiye buna kayıtsız kalamazdı ve kalmadı. Her ülke kendi sınırlarını korumak için gereğini hem askeri hem de siyasi anlamda yapması gerektiği şekliyle yapar Türkiye de gecikmeli olsa da bunu yaptı.

Bu gün gelinen nokta çok farklılaştı. Artık şu biliniyor ki Trump'lu ABD de, Rusya'da yeni Suriye'de PYD yi bir aktör olarak kabul ediyorlar, edecekler. Bu böyle biline. Hatta Esat' ta PYD yi kabullenmiş durumda. İlnur Çevik'in açıklamaları da gösteriyor ki Suriye yeniden şekillenirken Türkiye'nin Suriye politikası nasılki Irak'ta sonraları konjonktür gereği değişikliğe uğradığı gibi Suriye'de de reel politik bir şekile evrilecektir.

Bu denklemde PYD nin yapması gereken şey Türkiye ile ilişkilerini düzeltmek isteyecekse ki Türkiye'ye rağmen PYD nin rahat olmayacağı da kesin paradigmasında radikal değişikliğe gitmeli. PKK nın paradigması bu denklemde iflas etti. PYD yeni dostlar edinmeli Barzani buna en iyi örnektir.

Evet Suriye yeniden şekillenirken Türkiye dış politikasında GARD değişikliğine gitmeli açıklamalar öyle gösteriyor ki bu gard değişikliğine hazırlıklar yapılıyor. Ortadoğu'nun en güçlü ülkesi olan Türkiye kendisini tereddütsüz koruyacağına inanmalı. Bunu yaparken dış politikada kesinlikle reel politik davranması gerekmez mi?

Referandumdan sonra öyle görülüyor ki iç politik kargaşalar minimize edilmiş kendine son derece güvenen bir devlet yapısına kavuşmuş Türkiye demokrasisini çok daha güçlü hale getirmiş, etnik, mezhepsel,kültürel farklılıklarını zenginliklere dönüştürmüş çok daha güçlü bir Türkiye ufacık şeylerden tedirgin olmamalı. Ortadoğu'da ilişkilerini İlnur Çevik'in ifadesiyle ''MUHTEŞEM'' bir şekle dönüştürerek yeni Suriye'yi kendi lehine dönüştürmeyi hedeflemeli. Suriye yeniden şekillenirken Barzani'leri çoğaltmalı. Böyle bir durum tecrübeyle sabit. Neden olmasın.

Selam,sevgi,dua...