Malatya aslında 6 Şubat depremleri yaşanana kadar da sahipsizdi ama gördük ki depremlerin ardından daha da yalnız kaldı.

Hindistan’a dönmüş kent merkezi, il dışından gelenlerin araçlarının arkasına açtıkları tezgahlar, diğer yandan toz duman içerisinde süren yıkımlar, henüz neşter vurulamamış yaralar ve yaraları sardık diye övünenler…

Malatya’da her şey bir keşmekeş… Eminim ki benim gibi sizlerde kent merkezine gitmek, görmek hatta oradan geçmek bile istemiyorsunuz. Çünkü durup etrafınıza baktığınızda sahipsizliği, yetimliği, vurdumduymazlığı görüyorsunuz!

Malatya her dönem ‘sahipsiz’ bir şehirdi ama son depremlerin ardından daha da kötü bir hal aldı. Fırsatçıların ve hırsızların kol gezdiği, yıkım ekiplerinin valilik kararını dinlemediği, herkesin kafasına göre takıldığı bir şehir haline geldi ne yazık ki. Güzel Malatya’mız içinden çıkılamaz bir hal aldı. Düzelir mi elbet düzelir ama ne zaman orası meçhul.

Güzel Malatya’mızı bu kadar sahipsiz bırakmaya kimsenin hakkı yok. Yaralar sarıldı mı? Elbette hayır… “Yaralarımızı sardık” diyenler gidip kent merkezinde 10 dakika otursun bakalım hangi yara sarılmış.