Türkiye, son yıllarda yüksek enflasyonun ekonomik ve sosyal etkilerini derinden hissediyor. Yükselen fiyatlar ve düşen alım gücü, vatandaşların günlük yaşamlarını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli ve sabit maaşlı çalışanları vuruyor. Yüksek enflasyonun neden olduğu ekonomik zorluklar, toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir endişe kaynağı haline gelmiş durumda.

Enflasyonun temel nedenleri arasında, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, dış ticaret açığı, üretim maliyetlerinin artışı ve uluslararası piyasalardaki belirsizlikler yer alıyor.

Türkiye'nin büyük ölçüde dışa bağımlı bir ekonomik yapıya sahip olması, küresel ekonomik dalgalanmalardan doğrudan etkilenmesine neden oluyor.

Özellikle enerji ve ham madde fiyatlarındaki artış, üretim maliyetlerini yükseltiyor ve bu durum, nihai ürün fiyatlarına yansıyor.

Yüksek enflasyon, vatandaşların alım gücünü doğrudan etkiliyor. Temel gıda maddeleri, enerji, kira ve diğer zaruri ihtiyaçların fiyatlarındaki hızlı artış, hanehalkının bütçesini sarsıyor.

Aileler, eskiden rahatça satın alabildikleri ürünleri artık alırken iki kere düşünmek zorunda kalıyorlar. Örneğin, gıda fiyatlarındaki artış, düşük gelirli ailelerin beslenme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiliyor; daha ucuz ve besleyici değeri düşük gıdalara yönelmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, uzun vadede halk sağlığını da tehdit ediyor.