Son günlerde Malatya’da sıkça duyduğumuz yangın haberleri hepimizin yüreğini burkuyor. Özellikle Kale ilçesinde elektrik direğinin üstündeki leylek yuvasının yanması ve yavru leyleklerin o alevler içinde can vermesi, beni derinden sarstı. Bu olay sadece bir yangın değil, aynı zamanda doğamızın ve insanlığımızın nasıl bir tehdit altında olduğunun bir göstergesi. Peki, bu yangınların nedenleri ne ve bizler neler yapabiliriz?

Öncelikle, yangınların sebeplerine bir göz atalım. Malatya’da ve genel olarak ülkemizde, iklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Yazlar artık daha sıcak ve kurak geçiyor. Bu da ormanlarımızı ve doğamızı daha savunmasız hale getiriyor.

İnsan faktörü de göz ardı edilmemeli. Piknik alanlarında bırakılan cam şişeler, gelişi güzel atılan sigara izmaritleri ve kontrolsüz ateşler yangınların çıkmasına neden olabiliyor. Bir anlık dikkatsizlik, geri dönüşü olmayan felaketlere yol açabiliyor.

Elektrik hatları da maalesef bu yangınların başlıca sebeplerinden biri. Bakımı yapılmayan, eskiyen hatlar, kısa devre yaparak yangınlara neden olabiliyor. Leylek yuvasında yaşanan trajedi de bunun acı bir örneği.

Peki, Ne Yapmalıyız?

Bu durum karşısında hepimize düşen bazı görevler var. Öncelikle, eğitim ve farkındalık konusuna önem vermeliyiz. Yangın riski ve alınması gereken önlemler konusunda halkımızı bilinçlendirmek şart. Bu konuda okullarımızda, yerel yönetimlerde ve medya aracılığıyla sürekli kampanyalar düzenlenmeli.

Eskiyen elektrik hatlarının modernize edilmesi ve düzenli bakımının yapılması, yangın riskini ciddi ölçüde azaltacaktır. Bu konuda yetkililere büyük iş düşüyor.

Ayrıca, yangınlara hızlı müdahale edebilecek, donanımlı ve eğitimli itfaiye ekiplerinin sayısı artırılmalı. Bu ekipler, yangınlara anında müdahale ederek, felaketin büyümesini engelleyebilir.

Doğa koruma projelerine daha fazla önem vermeliyiz. Ormanlık alanlarımızı korumak ve yeni orman alanları oluşturmak için hep birlikte çalışmalıyız. Ayrıca, yangına dayanıklı bitki örtüsü oluşturmak için de bilim insanlarımızın önerilerini dikkate almalıyız.

Son olarak, yasaların sıkı bir şekilde uygulanması ve denetimlerin artırılması gerekiyor. Özellikle ormanlık alanlarda yapılacak yapılaşmalar ve insan faaliyetleri kontrol altına alınmalı.