Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bu topraklarda özgürlüğümüze kavuştuğumuz, huzur ve eşit bir ülkede yaşama imkânı bulduğumuz Cumhuriyet’imizin 100. Yılını kutladık. Evet, belki kutlamalarda hatalar, eksiklikler olmuş olabilir. Bu durulardan bazıları üzücü ve hatta tam bir fiyasko durumları olsa da bugün bahsetmek istediğim konu o değil. Ben bugün Cumhuriyet’i anlatmak istiyorum. Ama herkesin anlattığı bir biçim de değil ben size Atatürk’ün hayali olan Cumhuriyet’ten bahsetmek istiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yazdığı mükemmel bir eser olan Nutuk’u veya onu anlatan tarih kitaplarını okuduysanız az çok onun hayallerinin ve beklentilerinin ne olduğunu anlayabilirsiniz. Bende kendi nezdimce yorumlamaya çalıştım.

Atatürk, 100 yıl sonrası Cumhuriyet’i bence şöyle hayal etti:

Savaşın ortasında bile eğitime öncelik veren bir lider olduğu için eğitim anlamında mükemmele yakın bir eğitim sistemimiz olduğunu hayal etmiştir. Her ilçeye üniversite değil de nitelikli eğitim veren kurum sayısının oldukça fazla olduğu bir ülke mesela

Sonra bu ülkenin geleceğini emanet ettiği gençlerinin ülkesi için nasıl canla başla çalıştığını, ülkelerinde nasıl mutlu olduklarını hayal etmiştir. Sosyal medyada bu ülke bu gencini kaybetti şu ülke bir garson kazandı yazıların olmadığı bir ülke mesela

Bilimin ve bilime önem verilen bir toplumun olduğunu düşlemiştir. Bilime kulaklar kapandığı için 11 şehrin yerle bir olmadığı bir ülke mesela

Kadınların ve kız çocuklarının tüm haklarının bilincinde olduğu demokratik bir ülke hayal etmiştir. Kızlar ve erkekler ayrı okullarda okusun ya da 14 yaşında kız çocukları evlenebilir gibi cümlelerin çok geride kaldığı bir ülke mesela

10. yıl marşında da denildiği gibi 10 yılda demir ağlarla örülen bu yurtta 100 yılda fabrikalar, yollar, uçaklar üreten ve ekonomisi çok iyi olan bir ülke olduğunu hayal etmiştir. Çalışan herkesin geçinebileceği, geçim sıkıntısı çekmediği bir ülke mesela

Bir ağaç kesilmesin diye konağı kaydıran Atatürk, tabi ki de yeşili, denizi, dağı taşıyla herkesi büyülemeye devam eden bir ülke hayal etmiştir. Her yıl yanan ormanların, denizlerin kirletilmediği bir ülke mesela

Ama en önemlisi bana göre Atatürk ders almış bir millet görmek isterdi. Koca bir imparatorluğun neden yıkıldığını, nasıl çöktüğünü bu Cumhuriyet’in neden ve hangi koşullarda kurulduğunu unutmayan bir millet olmamızı isterdi. Mustafa Kemal Atatürk anlaşılmak isterdi. Yaptığı inkılapların öneminin anlanmasını dilerdi. Gerçekten onu doğru anlıyor muyuz onu bilmiyorum. Ama bu ülkedeki herkesin onun kuruduğu bu Cumhuriyet’e sahip çıkacağını ve onu asla unutulmayacağını görüyorum.