.Hangi belediye.

Bir büyükşehir.

Bir küçükşehir(ilçe) belediyesi.

Ne yapar veya yaparlar.

Önce seçimler olur.

Ve vatandaştan en çok oyu alan partinin adayı başkan seçilir.

Demokrasi Gereği!

Sonra kendi ifadeleri ile artık partinin değil, artık tüm vatandaşların başkanlarıdır!

Artık herkese eşit mesafede, eşit hizmet.

Efendi değil, hizmetkâr olma zamanı.

Eşit kardeşlik.

Ayrım gayrım yok.

Alkış, alkış, alkış.

Bravo.

Söz bu.

Vaat bu.

Ne güzel değil mi?

Herkes memnun, herkes sevinçli.

Ne güzel.

Başkan kürsüde.

Ey Malatyalı, Doğanşehirli halkım.

Artık.

Can, mal.

Yol, su, elektrik, trafik,

Tarla, bağ, bahçeniz

Emeğiniz emin ellerde.

Allah’ın izniyle!

Artık.

Rahat ve güvenle çalışır.

Rahat ve güvenle uyuyabilirsiniz.

Belediyeye(başkana) güvenin gerisini merak etmeyin..

Meret koltuk bu.

Olmaz olaydın!

Sıcak ve yumuşak.

Buyur başkanım, olur başkanım, emredersiniz başkanım...

Makam, mevki.

İtibar, kariyer, iltifat, saltanat.

Düşün, taşın.

Gelecek seçime yatırım yap.

Bir, iki, üç, beş vatandaş.

Mahalle, köy, sokak.

Çer çöp, yol, su, elektrik,

İmar, tımar..

Hizmet bu.

Kimine var, Kimine yok.

Kimine ah, Kimine vah.

Dert çok.

Derman hem çok hem yok.

İş bu ya.

Vatandaş dertli.

“Başkanım bizim şu yol işi...”

“Hı.”

“Yol, yol..”

Küçük başkan büyük başkana,

Büyük başkan küçük başkana,

Küçük başkan muhtara,

Muhtar vatandaşa baktı (attı).

Vatandaş yan yan baktı.

“Başkan”

“Muhtar yok” diyor.

Kendiniz yapın diyor.

“Vallahi ödenek, para yok. Bu sene olmaz."

“Ama söz verilmişti.”

“Öyle de para, kamyon, mazot...”

Yani

“Allah bize biz size!!”

“Ama ora, bura, şura yapıldı, yapılıyor.”

“Ama.

Hani; eşitlik, kardeşlik demiştiniz.

Hani; ayrımcılık, kayırmacılık.

Hani; Senlik, benlik.

Hani; Siz, biz, onlar yoktu.

Hani; hizmet, hizmetkar.

Hani; efendi...

Pardon, efendim pardon!

Anladım efendim!”

“Anladım.”

“Anlaşıldı.”

Muhtarım,

Büyük, küçük başkanım.

Anladım, anladık tabi.

Yeni değil bu oyun, bu oyun eski oyun.

Yanıldık!