Deprem olmuş.
Evi yıkılmış.
Moloz yığınların arasında canını zar, zor kurtarmış.
Muhabir soruyor.
Geçmiş olsun. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz.
Kadın,kızgın ve öfkeli ağlıyarak bağırıyor.
"Ne depremi ya.O oldu geçti.
Evet korktum.Hemde çok.
Kurtuldummu yani.
Evim gitti.
Emeğim gitti.
Ben şimdi ne yapacağım.
Nereye, kime gideceğim.kim bizi kabul edecek.
Bir gün,iki gün bize bakıp gidecekler.
Ya sonra.
Aç ve açıkta kalmaya devam"
Gazeteci tekrar soru sormak istiyor.
Kızgın.Fırsat vermiyor.
Aynı kızgınlık ve öfkeyle devam ediyor.
"Kusura bakma.Kızgınlığım size değil.Bizi bu duruma düşürüp,iki gün gelip yanağımızı okşayıp sonra arkasına bakmadan çekip gidenlere"
Şimdi ne yapacağız.Bir ev almıştık borç,harç.
Iş,aş olmasada akşamları gelip kafamızı sokup uyuyorduk.
Kimse ne olduğumuzu,nasıl olduğumuzu bilmesede.."
Ağlamaya devam ediyor.
Kızgın,öfkeli ve çaresizce...
Asıl şimdi öldük ya..
Belliki depremden çok ondan sonra neleri,nasıl yaşıyacaklarının ağır endişesi var aklında.
Çocukları.
İşsizlik var.
Onun getireceği açlık,yokluk,yoksulluk var.
Belliki depremden önceki hayatında yaşamış bu endişeleri.
Belliki;
biliyor,yaşamış,görmüş daha önceleri herkesin, en sevdiklerinin bile, iki gün, üç gün gelip sorup sonra arkalarına bakmadan dönüp gittiklerini.
Üç,beş,on,onbeş,bir ay çorba, yemek vermenin.
Günler aylarca çadırda yatıp kalkmanın.
Bir kilim,iki battaniyeye sarılıp yatmanın çözüm olmadığının farkında.
Belliki;
Depremden önce yaşadıkları,hayatı,işsizliği,açlığının,yoksulluğunun ağır yükü, şimdi dahada ağır bir şekilde omuzlarına çökecek.
Deprem bu olsa gerek.
İşsizlik.
Açlık.
Yokluk.
Yoksulluk.
Ve kendini birilerine muhtaç hmek.
Yaradır diyor.
Bu gün açıldı,yarın kapanır.
Ölümdür diyor.
Bir parça toprak ve.
Üçünden sonra başında okunacak bir mevlütle ve bir Allah rahmet eylesin duası ile unutulur.
Günlerce,aç,susuz yürüyerek kapı kapı dolaşıp iş aradığı, bazı günlerde onurunun çiğnendiği günler aklında bir çırpıda geldi geçti.
Deprem buydu.
Dün evi varken yaşadıklarıydı.
Kimi gün 5.
Kimi gün 6.
Kimi gün 7,8,9,10 şiddetinde.
Evet zordu.
Ama alışmıştı.
Sonuçta akşamları dönüp dolaşıp gelip başını sokacağı bir evi vardı.
Hiç olmazsa geceleri birazda olsa rahat ediyor gün içinde yaşadığı depremleri unutuyordu.
Ya şimdi.
Ya bundan sonra.
Ya bundan sonra yaşıyacağı depremlere dayanabilecekmiydi.
Hâlâ böyle bir gücü varmıydı acaba.
Bu anlıktı.
Bak 30 saniye sürdü gitti.
Ya bundan sonra. Her gün,her an,gecesi,gündüzüyle yaşıyacağım deprem.
Ben ağlanmak.
Ben okşanmak.
Ben çorba,çadır değil.
Ben her gün yaşadığım depremden kurtulmak istiyorum.
Ben iş istiyorum.
Beni bu depremden kurtarın.
Kurtaracaksanız.
Söz verecekseniz bunun için söz verin.
Benim içimdeki depreme çare bulun.
Bulacaksanız?