Bir kitap okuduğunuzda çok beğendiğiniz zaman altını çizdiğiniz bir bölüm olmuştur. Belki aramızda bunun için defter tutanlar dahi vardır kim bilir. Bunu şunun için söylüyorum; okumuş olduğunuz kitaplardan, sevdiğiniz bir bölüm olursa hemen defterinize not alın. İşte Hegel’inşu sözü de not alınacak cinsten bir söz. Okuduğum kitapta altını çoktan çizdim bile. Şöyle diyor Hegel: 'Bir insanın sana neler verebileceğini değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir' Gerçek fedakârlık bu olsa gerek. Kendinden bir parça ortaya koymayan iyilikte fedakârlık aranmaz. Fedakârlık vazgeçebilmektir.

Sevdiğinden, malından, çevrenden, değer verdiklerinden…

İnsan karşısındakini kendisinden daha fazla düşünürse fedakârlık gerçek manada olur.

İnsanın karakterli ya da yüksek karakterli olması gerektiği çok söylenir. Ancak karakteri oluşturan değerler sayıldığında çoğu kez fedakârlıktan bahsedilmez.

Ama biz fedakârlığında karakteri oluşturan önemli bir değer olduğunu anlamalıyız. Bu günden itibaren bunu hiç unutmamalıyız.

Fedakârlık sözde kalırsa hiçbir işe yaramaz, hep uygulanmalıdır. Önümüze bir fedakârlık yapma fırsatı çıktığında, örneğin aniden eve gelen aç bir misafire bütün yemeğimizi vermek gerektiğinde bu fırsatı değerlendirmek çok önemlidir.

Fedakârlık fırsatlarını hiç kaçırmamalıyız.

Bu fırsatları uygulamayı ve çocuklarımıza da aşılamayı unutmayalım sevgili çocuklarımızı birer fedakâr vatandaş olmaya hazırlayacak, ülkemize hizmet etme şansını verecektir.

Fedakârlık karşılıklı olana denir. Biri feda ederken diğeri ‘’kar’’ ediyorsa ona ticaret denir.

Mutlu ailenin yolu fedakârlıktan geçiyor. Karşılıklı saygı ve sevgi ile yürütülecek ilişkilerde taraflar kaybetmiyor, her daim kazanıyor. Aileyi güçlendirmek, bireylerin birbirlerini tamamlamaları, eksiklerini gidermeleri gerekiyor. İyiliği öğretmeliyiz. Çocuklarını iyi birer insan olarak görebilmek her anne babanın arzusudur. İyilik yapmak aslında herkeste olması gereken, insanların mutlu olmasını sağlayan özelliklerden birisidir.

İyilik, hem iyiliği yapanı, hem de bu iyilikten nasiplenenleri mutlu eder.

Örneğin suya atılan taşın etrafında oluşan halkalar misali yayıla yayıla genişler ve yeni iyiliklere ortam hazırlar.

Mutlu olabilmek için gizli yaşam kanunları vardır.

Bu kanunlardan birisi de verme yasasıdır. Verebilen ve bundan zevk alan, bunu isteyerek yapan insan mutlu olur. Bir ailede mutluluk için başta eşler arasında olmak üzere bir fedakârlık olmalıdır.

Fedakârlık bütün ilişkilerde özellikle de aile içi ilişkilerde yapı taşı sayılabilecek önemli bir kavramdır. ’’Hayat mücadeledir ’’diye bir söz vardır. Fedakârlık eden kaybetmez kazanır. Unutmamalıyız ki Büyük başarılara, sadece fedakâr insanlar erişebilir. Özverili olmayan, yeterli kadar emek vermeyen, eğlencesinden, yemeğinden kısmayan, uykusunu bölmeyen keyif ehli insanların zor işleri başarması imkânsızdır. İster kendiniz için olsun, isterse sevdiklerimiz için olsun zaman zaman fedakârlıklarda bulunmalıyız. Fedakâr insan paylaşmayı bilen sadece kendini değil, etrafında düşünen insandır.