Her fırsat ancak  fark edilebilir ve ortaya çıkan fırsat ya da fırsatların  bilincine ve ayırdına iyi  varılabilirse  bir fırsat penceresine  dönüşebilir.  Farkına varılamayan fırsatların fırsat penceresi olmaz. Bu durumda ortaya çıkan en kilit kavram farkındalıktır. Farkına varılamayan olaylar, hareketler, değişim ve dönüşümlerin fırsat ve fırsat penceresi olamaz.

A- Farkındalık Nedir?

Farkındalık, bireylerin , toplumların ve ülkeleri yönetenlerin,  dünyada, ülkelerinde ve çevrelerinde olup bitenlerin bilincine ve ayırdığına varmalarıdır. Bu  olup bitenlerin  ne tür yeni olanak ve değişimlere zemin hazırlayabileceğini iyi analiz edip  sezebilmektir.

Farkındalık: bireylerin, kurumların ve toplumların başta ekonomik, siyasi ve sosyal olaylar olmak üzere, dünyada,  doğada ve  çevrede olup bitenlere karşı bilinçli ve duyarlılık göstermektir. Farkında olamayanlar  fırsat ya da fırsatları göremez, harekete geçemez; yeni etkinlikler ve değişimlere  başlayamazlar.  Ayrıca farkındalık  bireysel, kurumsal, toplumsal ve yönetsel olarak ayrı ayrı analiz edilebilir. Fakat bu konularda daha fazla ayrıntılara girmek amacımıza uygun değildir.

B- Peki Fırsat Nedir?

Fırsat;  bireyler, kurumlar ve toplumlar için çeşitli zaman dilimlerinde,  belirli bir hedefe ya da amaca ulaşmaya elverişli koşulların doğduğu kısa ve geçici süreleri anlatır. Örneğin  bir öğrenci eğer zamanında burs ilanına başvurmamışsa burslu okuma fırsatı kaçmış olur. Aynı durum iş başvuruları için de geçerlidir.  Yetenekleri uygun olsa bile, resmi bir iş ilanına gerekli zaman diliminde başvurmayan kişi işe girme hakkını kaybeder. Yine bir siyasi lider, kendi toplumunun çoğunluğunun  demokrasi ve özgürlük taleplerinin bilincine varamazsa demokratikleşme fırsatını kaçırmış olur. Bu konuda politika üretmeye yanaşmaz.

C-  Fırsat Penceresi Nedir?

Fırsat penceresi, kişiler, kurumlar ve toplumlara göre,  belirli hedeflere ulaşmak, belirli amaçlara kavuşmak  ya da belirli değişimleri gerçekleştirebilmek için  sınırlı bir zaman aralığında,   ortaya çıkan fırsat ve tehditleri  görebilmeyi ifade eder. Fırsat penceresi açından, fırsatlar olumlu koşullar ve olanaklar;  tehditler de ortaya çıkabilecek   kısıtlamalar, engeller, dirençler ve olanaksızlıklardır.

D- Siyası Fırsat Penceresi Nedir?

Siyasi fırsat penceresi, bir ülkede, iç ve dış koşullar, doğal afetler, i savaşlar,  büyük çaplı siyasal hoşnutsuzluklar ve benzeri  konjonktür değişmelerinin  etkileri ile ortaya çıkan yeni siyasal, hukuksal, ekonomik, sosyal ve kültürel değişmelerin oluşturduğu yeni olanaklar ve bu olanakların arzulanan değişim ve dönüşümler için yarattığı uygun ortamlar ve yeni fırsatlar demektir.

Siyasi fırsat penceresi belirli bir zaman dilimde oluşur ve sonra kaybolur, eğer bu zaman dilimi farkedilemez ve gereğine uygun davranılmazsa fırsat penceresi ortadan kalkar.  Aynı fırsat penceresi bir daha hiç gelmeyebilir.

 Her türlü fırsat penceresinden gelen koşuların işe yarayabilmesi için:

- Devlet adamı olabilmiş yetkin bir lider ve kadronun varlığı,

- Doğru zamanda harekete geçebilmek,

- Olup bitenlere doğru tanı koyabilmek,

- Doğru stratejiler geliştirmek ,

- Geniş bir toplumsal uzlaşı ve güven sağlamak,

- Doğru taktikler ve etkin propaganda araçları ile halkı , basını,  kamuoyunu  arzulanan değişim ve dönüşümün daha iyi olacağına ikna etmek,

- Dürüst, açık,  ve karalı bir siyasi yönetim  sergilemek,

- Küresel güçler ve kuruluşlardan destek alabilmek, ya da bu güçlerden gelen engellemeleri boşa çıkarabilmek için yeni ittifaklar kurabilmek  büyük önem taşır.

Tarihsel süreçler içinde  siyasi fırsat penceresi doğuran başlıca temel gelişmeler ve koşullar şunlardır.

1- Her Türlü Krizler ve Çalkantılar?

-Enflasyon, deflasyon, devalüasyon gibi ekonomik istikrarı bozan gelişmeler. ekonomi politikalarını değiştirme ve ekonomik yapıyı yeniden yapılandırma fırsatı sunar.

-  Savaşlar, büyük çaplı doğal afetler ve yaygın toplumsal hareketlenmeler daha geniş çaplı radikal anayasal ve yasal yeni düzenlemelere  olanak sağlar. Demokratik talepler genişletilebilir.

- Eski, feodal, otoriter, sultanist siyasi sistemlerden kurtulma, yeni ve demokratik bir toplumsal yapıya geçebilme şansı üretebilir.

2- Diğer Fırsat Pencereleri?

- Ülkelerdeki iktidar ve lider değişmeleri , yeni bir siyasi parti  ya da partilerin iktidara gelmesi,

- Tolumda, güçlü ve geniş katılımlı  siyasi halk hareketleri ve özgürlük taleplerinin varlığı,

-Sınıfsal nitelikli, güçlü sendikal hak ve menfaat talepleri,

- Önemli teknolojik gelişmeler, üretim- emek ve sermaye ilişkilerinin bozulması ya da değişmesi,

-  Tek parti iktidarından siyasi koalisyonlara geçiş, ya da tersine olarak koalisyonlar yerine tek parti yönetiminin iktidarı devralması,

- Uluslararası  faktörler. Güçlü küresel güçlerin ülkenin iç işlerine müdahale etmeleri.  Uluslararası kurum ve kuruluşların telkinleri ve yönlendirmeleri...

Yukarıda sayılan olaylar ve benzeri fırsat pencereleri ülkelere yeni ufuklar açmaya uygun koşullar doğurabilir. Fakat şu konu hiç unutulmamalıdır. Her fırsat penceresi belli riskleri de içinde barındırır.. Çünkü sosyolojik olarak, her değişim ve dönüşüm istekleri, bu değişim  ve dönüşümlerle çıkarları bozulan ya da bozulacak olanların dirençleri ile  karşılaşır. Başka bir söyleyişle de, her şey zıddını, her devrim karşı devrimini kendi içinde taşır. 

Eğer liderler,  tarihsel olarak ortaya çıkan fırsat pencerelerinin risklerini iyi değerlendirip etkin önlemler almaz ya da alamazlarsa durum  eskisinden daha kötüye gidebilir.

E-  Siyasi Fırsat Penceresini Engelleyen Başlıca Riskler.

Tarihsel olarak ortaya çıkan ekonomik, sosyal ve siyasi  büyük değişimler, bir çok yeni durum ve yeni bir fırsat penceresi açabilir. Fakat her fırsat penceresi bazı önemli riskleri de birlikte getirir.

Siyasi fırsat pencerelerine risk oluşturan başlıca nedenler şöyle sıralanabilir.

1- Yanlış zamanlamalar Kararsızlıklar ve Stratejik Hatalar.

Eğer siyasi liderler fırsat pencerelerini iyi  anlayamaz, zamanlama hataları yapar, yanlış strateji ve taktiklerle harekete geçerlerse başarı şansları yok olabilir.

2- Güçsüzlük, Yönetim Boşlukları ve Kaoslar.

Her siyasi  toplumsal, ekonomik ve kültürel değişim hareketleri  yeni hukuk zafiyetlerine, yönetim boşluklarına  ve planlama eksikliklerine neden olabilir. Davranış tutarsızlıkları ortaya çıkabilir. Bu durum yeni kaoslar doğurabilir. Sonuçta mevcut fırsat penceresi ortadan kalkabilir

3- Kararlardaki gecikmeler, tereddütler, yanlışlar ve çelişkiler.

 Hata yapmak, tereddüt göstermek,  gecikmek değişim karşıtlarının ekmeğine yağ sürmek demektir. Böyle durumlarda, fırsat penceresinden doğacak olan değişim ve dönüşümlere karşı dirençler artar, karşı birleşmeler çoğalır.

4- Bozucu Popülist Söylemler ve Çarpıtmalar.

Fırsat penceresi ile ortaya çıkan  değişim  ve dönüşüme karşı olanlar, halkın ırk, ulus, bayrak, dil, din ve mezhep farklarını kötüye kullanarak bozucu popülist söylemlerle duygu avcılığına girişebilirler.  Böyle durumlarda halk desteği azalabilir ya da ortadan kalkabilir.

5-  Ekonomik Dengesizlikler.

Fırsat pencerelerinin yarattığı büyük değişim ve dönüşümlerde,  özellikle de savaşlarda ve büyük doğal afetlerde, ekonomik kaoslar ortaya çıkabilir. Fiyatlar anormal değişebilir. Halkın gıda maddelerine erişimi zorlaşabilir. Ani ve şok niteliğindeki radikal değişmeler ekonomik dengeyi alt-üst edebilir. Yatırım, üretim ve tüketim dengeleri bozulabilir. Böyle durumlarda ortaya çıkan fırsat pençelerinin başarısı zayıflar.

6-  Toplumsal Radikalleşme ve Bölünmeler.

Tarihsel fırsat pencerelerine dayalı gelişmelerde, genellikle etnik ve azınlık grupların hareketlendiği, özerklik ve bağımsızlık isteklerinin çoğaldığı, siyasi bölünme taleplerinin yoğunlaştığı görülür. Ülke ya da ülkeler, ayrılıkçı isyanlarla baş başa kalabilir. Bazı sosyal, siyasal, etnik grupların beklentilerinin karşılan(a)maması çeşitli hayal kırıklıkları ve huzursuzluklara neden olabilir.

7- Uluslararası Riskler.

Bir toplumda ortaya çıkan ve o ülke için değişim ve dönüşüm yolu açan fırsat penceresi, ülke içindeki risk faktörlerine ek olarak, uluslarüstü kurumların,  ayrıca uluslararası konjonktürün   ve özellikle de küresel büyük güçlerin tutum ve davranışlarından da etkilenebilir. Söz konusu etkilenmeler, olumsuz, engelleyici olabileceği gibi, olumlu ve yüreklendirici de olabilir.

Eğer özetlemek gerekirse, tarihsel olarak, çeşitli uluslar için ortaya çıkan farklı  fırsat pencereleri o toplumları çoğu  olumlu ve bazen de olumsuz yönde değiştirme ve dönüştürme fırsatları ve yaratmıştır.  Eğer bu fırsatlar, doğru zamanlarda, doğru yaklaşımlarla, doğru stratejilerle ve halk desteğini alarak iyi yönetil(e)mezse  büyük krizlere ve karmaşalara da neden olabilir.

Son sözler ve kısadan hisse:

Adolf Hitler ve  Benitto Mussolini gibi ırkçı ve faşist liderler, 1.Dünya Savaşı sonrası elde ettikleri siyasi fırsat pencerelerini kötüye kullanarak hem kendi ülkeleri ve halklarının büyük mağduriyetlerine  ve hem de 2. Dünya Savaşı'na neden olarak  büyük ekonomik ve sosyal yıkımlara ve altmış milyonu aşkın insanın ölümüne neden olmuşlardır.

   Halbuki bizim Yüce Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, emperyalist güçleri yenerek, Kurtuluş Savaşımızı kazanmıştır. Bu yaşamsal ve çok önemli zaferin liderliğinden doğan fırsat penceresi ile de  feodal, teokratik, sultanist  bir toplumu yıkmış, onun yerine, ulusun tekliğine ve tüm yurttaşların  eşitliğine dayalı,  demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne dayalı,  çağdaş  bir cumhuriyet kurmayı  başarabilmiştir.

 Buna ek olarak da, emperyalizmin pençesindeki mazlum uluslara umut ve  örnek olabilmiştir.

 Demek oluyor ki tarihsel fırsat pencerelerini iyi analiz edip gerekli dersleri doğru çıkarmak ve güncel fırsat pencerelerini doğru değerlendirebilmek ve tam zammında  harekete geçebilmek için  siyasetçi, hatta siyasi lider olmak yetmez. Akıl ve bilim rotasından asla  çıkmayan, halkını ve ülkesini çok seven, sonsuz özverili,  dört dörtlük bir " DEVLET ADAMI" olmak gerekiyor.

Tıpkı M.K.Atatürk'ün yaptığı gibi.