Malatya, tarihi boyunca kendine özgü dili ve kültürel yapısıyla Anadolu’nun en renkli şehirlerinden biri olmuştur. Ancak, zamanla günlük hayattan silinen ve yeni nesiller tarafından bilinmeyen birçok kelime bulunmaktadır. İşte Malatya'da bir zamanlar sıkça kullanılan ama artık neredeyse unutulmaya yüz tutmuş kelimeler...

Günlük Hayatta Kullanılan Kelimeler

Andana (Ondan Sonra): Eskiden bir olay anlatılırken "andana" ifadesi sıkça kullanılırdı. Örneğin, "Sabah cegette dolaştım, andana eve geldim."

Ayakçah (Merdiven): Eski Malatya evlerinin vazgeçilmezi olan tahta merdivenlere "ayakçah" denirdi.

Arastah (Evin Tavanı): Evlerin tavanı anlamına gelen bu kelime, özellikle ahşap tavanlı eski evlerde sıkça kullanılırdı.

Anih (Nane): Malatya mutfağında sıkça kullanılan bir baharat olan naneye "anih" denirdi.

Bihçı (Testere): Marangozlar ve çiftçiler, odun keserken testere yerine "bihçı" kelimesini kullanırlardı.

Bıldır (Geçen Sene): "Bıldır çok kar yağmıştı" gibi cümlelerde geçen bu kelime, "geçen yıl" anlamına gelir.

Ceget (Sokak): Malatya'da çocukların oyun oynadığı dar sokaklara "ceget" denirdi.

Culuh (Hindi): Köylerde beslenen hindiye "culuh" adı verilirdi.

Çağa (Çocuk): "Çağalar dışarıda oynuyor" denildiğinde, çocukların oyun oynadığı anlaşılırdı.

Çömçe (Kepçe): Mutfakların vazgeçilmezi olan kepçeye "çömçe" denirdi.

Dekmik (Tekme): Birine kızıldığında "sana bir dekmik atarım" gibi ifadeler kullanılırdı.

Dığasgen (Loğusa, Yeni Doğum Yapmış Kadın): Yeni doğum yapmış kadınlara "dığasgen" denirdi.

Döş (Göğüs, Sine): "Çocuğun döşü açık kalmış, üşütmesin" gibi cümlelerde geçerdi.

Evcuman (Çalışkan, İşini İyi Yapan Ev Kadını): Ev işlerinde maharetli kadınlar için kullanılırdı.

Firkete (Yaylı İğne): Kadınların saçlarını toplamak için kullandığı tel tokaya "firkete" denirdi.

Gazpenek (Mahsus): "Bunu gazpenek böyle yaptım" denildiğinde, "özellikle böyle yaptım" anlamına gelirdi.

Gevende (Şarkıcı, Çalgıcı): Düğünlerde, şenliklerde şarkı söyleyen veya çalgı çalan kişilere "gevende" denirdi.

Gıdik (Keçi): Malatya’da keçiye "gıdik" denirdi.

Gilgil (Mısır): Mısır tarlasında çalışan bir çiftçi "gilgiller büyümüş" diyerek mısırların olgunlaştığını anlatabilirdi.

Gişi (Koca, Eş): Kadınlar eşlerinden bahsederken "gişim tarlaya gitti" şeklinde konuşurlardı.

Harrik (Eski Ayakkabı): Eskimiş ve yıpranmış ayakkabılara "harrik" denirdi.

Hayfene (Piknikte Hazırlanan Yemek): Pikniğe gidildiğinde yapılan yemeklere "hayfene" denirdi.

Hayfene Kurma (Piknik Yapma): "Bu hafta sonu hayfene kurmaya gidelim mi?" diye sorulurdu.

Helbet (Evet): Malatya’da "helbet" kelimesi "evet" anlamında kullanılırdı.

Hızına (Kiler): Yiyeceklerin saklandığı depoya "hızına" denirdi.

Hozelek (Salyangoz): Yağmurlu havalarda ortaya çıkan salyangoza "hozelek" denirdi.

Ev ve Mutfakla İlgili Kelimeler

Katıh (Ayran, Yağı Alınmış Yoğurt): "Biraz katıh getir de içelim" denildiğinde ayran istendiği anlaşılırdı.

Kef (Yağın İçinden Çıkan Süt Artığı): Tereyağı yaparken oluşan süt artıklarına "kef" denirdi.

Kemis (Süzgeç): Süzgeç yerine "kemis" kelimesi kullanılırdı.

Kopça (Düğme): "Gömleğinin kopçası kopmuş" gibi cümlelerde geçerdi.

Köcek (Asma Kilit): Kapıları kilitlemek için kullanılan asma kilide "köcek" denirdi.

22 Nisan Oğlak Burcu Günlük Burç Yorumları 22 Nisan Oğlak Burcu Günlük Burç Yorumları

Köşker (Ayakkabıcı): Ayakkabı tamircilerine "köşker" denirdi.

Köpüç (Tahtadan Yapılmış Çamaşır Döveceği): Eski zamanlarda çamaşır yıkarken kullanılan tahta tokmağa "köpüç" denirdi.

Loğ (Darında Bulunan Silindir Şeklinde Taş): Darı tanelerini ezmek için kullanılan büyük taşa "loğ" denirdi.

Malamat (Rezil): Bir şeyin kötüye gitmesi durumunda "işi malamat ettin" denirdi.

Manıh (Kedi Yavrusu): Küçük kedi yavrularına "manıh" denirdi.

Mığırcıkgibi (Çok Fazla): "O kadar çok yedin ki mığırcıkgibi oldun" gibi ifadelerde kullanılırdı.

Mıh (Çivi): "Mih çak" denildiğinde, çivi çakılması istenirdi.

Mişmiş (Kayısı): Malatya’nın simgesi olan kayısıya "mişmiş" denirdi.

Mitil (Eski Yatak Minder): Eski, yıpranmış yatak minderlerine "mitil" denirdi.

Nişe (Nişasta): Tatlı yapımında kullanılan nişastaya "nişe" denirdi.

Pirçekli (Havuç): Havuca "pirçekli" denirdi.

Pirpirim (Semizotu): Semizotu için kullanılan yerel bir kelimeydi.

Samut (Dereotu): Malatya’da dereotuna "samut" denirdi.

Sitil (Kova): Su taşımakta kullanılan kovaya "sitil" denirdi.

Tahtıbeg (Kap Kacak Konulan Duvara Monte Edilen Tahta Raf): Mutfaklarda kap kacak koymak için kullanılan tahta raflara "tahtıbeg" denirdi.

Teberik (Yadigâr, Hatıra): Hatıra anlamına gelen bu kelime, genellikle düğünlerde verilen hediyeler için kullanılırdı.

Teşt (Büyük Leğen): Büyük çamaşır ya da yemek leğenlerine "test" denirdi.

Totaba (Hizmetçi): Eskiden hizmetçilere "totaba" denirdi.

Yalenlik (Şaka): "Bunu ciddi mi söylüyorsun yoksa yalenlik mi yapıyorsun?" şeklinde kullanılırdı.

Zibillik (Çöplük): Çöplük anlamına gelen bu kelime, halk arasında yaygındı.

Zoku (Buğday Dövülen Taş): Zoku, buğdayın dövüldüğü ağır taş olarak kullanılırdı.

Muhabir: Seher Akbalık