Eskiden en azından önceden belli hobileri yapmaya zamanımız ya da paramız olmadığında yaptıklarımızın başında kitap okumak gelirdi. Sadece boş zaman geçirmek amaçlı değil, kitap okumak başlı başına temel ihtiyaçlardan biri zaten. Ama kitap fiyatları öyle bir hal aldı ki neredeyse mecburi ders kitapları, makale kitapları dışında aldığımız kitap yok. Okul için gerekli kitapların pahalığı da ayrı bir konu tabii.
Eğitimin, insanın kendisini geliştirmenin ilk ve sürekli adamlarından birisi kitap okumak. Ve ne yazık ki ülkemizde okuma oranı zaten yeterince az. Üzerine bir de bu pahalılık eklenince bu oran daha nereye kadar düşer öngöremiyoruz bile.
Avusturalya Ulusal Üniversitesi ve ABD’deki Nevada Üniversitesi’ndeki araştırmacılar dünya genelinde en çok kitap okuyanları merak ederek bir araştırma başlattı. Yapılan bu araştırma TÜRKİYE’DE dahil edildi. Ve bizim ülkemiz bu araştırmada son sırada yer aldı. Bu araştırmada Türkiye ortalama 27 kitapla son sırada yer alıyor. Türkiye’deki evlerin yüzde 60’ında beş kitap, yüzde 21’inde 20 kitap, yüzde 13’ünde 65 kitap, yüzde 4’ünde 150 kitap, yüzde birinde de 350 kitap bulunuyor. Araştırmada 500 ve üzeri kitabın bulunduğu ev sayısı ise sıfır olarak bulundu. Bu ne kadar acı bir oran.
Bir evde 27 kitap sayısı çok ama çok az bir sayı. Kitapların büyük bir iyileştirme gücü vardır. İnsanlar dertlerinden günün sıkıntılarından kitaplarla kurtulur. Bizler bilinçli okuyucu sayısını arttırmadığımız ve kitap alımını kolaylaştırmadığımız sürece ileriye maalesef ki gidemeyiz.
Bir ülke sadece iş gücüyle gelişemez, ileriye gidemez gitse bile çok sağlam bir yeri olmaz. Ülkemizdeki okur-yazar oranları zaten yeni yeni artmaya başlamışken eğitim ve kitap pahalılığı bize zarar veriyor. Çocuk kitaplarından, dünya klasiklerine tüm kitapların fiyatı bir an önce inmeli..
