Sevgili Dostlar,

      Sadece güvercinlerin takla atmasından haz alırken, siyasetçi taklalarının art arda atıldığı bu günlerde, kendilerini siyasi kahraman olarak gören zatlar, değerler, liyakat, parti ilkeleri gibi değerlerden bahsederek, ilkeli olmak ve dürüstlükten dem vurup duruyorlar. Daha düne kadar görüşmek için her yolu deneyip illa da ben olayım diyenler, kendileri olmayınca vay da vay!

     Tabi ki değerler önemlidir. Ama kaybolduğu görülmüştür ki okullarda bile değerler eğitimi gibi dersler verilmeye başlanmıştır. Değerler, sözlükte ve internet arama motorlarında yerlerini alırken bireysel ilişkilerde ne yazık ki yok olmuştur. Bana bana uyguluyorsan hepsi değerdir doğrudur. Benim dışında uyguluyorsan olmaz değersizdir. İhanettir, etik değildir.

      Söylemler toplumsal hafızadan uzak olmamalıdır. Söylemlerin uzak olması dünü unutmaktır. Aynayı unutmaktır. Baktın mı aynaya, kendi yaşam sürecine, birlikte yol aldığın arkadaş ilişkilerine, dostlarına. Neler yapmışım dedin mi? Özeleştiri yaptın mı? Koltukla olan ilişkini irdeledin mi? Yahu koltuğun rengi pantolona sinmiş, yapışmış görmüyor musun? Ben yaptım, en iyisini ben yaparım, bu ne öz güven ‘’sen neymişsin be abi’’ gel büyük şehirde değerlendirelim seni.

     Hep karakalemle çalışmışsın. İnsanları renksiz zannediyorsun. Duygusuz, mantıksız zannediyorsun, yapılanları görmüyor, duymuyor, muhakeme etmiyor zannediyorsun. Sen söylüyor sen inanıyorsun. Bilmiyorsun ki ucuzu insanın ölçütü olmaz.  ‘’Lafta ölçü bilmeyen, edepsizlikte sınır tanımaz.’’

      Kişiliğini makamdan alanlar, makamdan sonra kişiliksiz kalırlar. Makamını kullanarak, parmak sallayanlar, makam gittikten sonra parmaklarının da kendine doğru yöneldiklerini göreceklerdir. Hiç düşündün mü?  Uzun süre bir yerde görev yapıyorsun hala kendinin başarılı olduğunu anlatmaya çalışıyorsun. Burada bir çelişki oluşmuyor mu zihinde.

      Kurnazlıkla yaptığın şeyler bir tarafı kapatırken diğer tarafı da açar, görmez misin? Örneğiz diyorsun, başardık diyorsun, pes, pes vallahi! Bakalım o zaman;

      Fabrikalar mı açtık?

       İşsizliği mi çözdük?

       Bunlar olduysa nüfusumuz mu arttı?

      Oy oranımız mı çoğaldı?

      Çalışanların sosyal ve hukuksal güvenceleri ve refah düzeylerimi arttı?

       Esnaflarla iletişiminiz çok mu İyi?

      Gibi soruları çoğaltabiliriz. Örnek olmak kriteri ne ola ki?

    Vicdandan yoksun bir güç, ruhu, aklı, insani değerleri yok eder.

    Saygılarımla….