Dürüstlük insanların sahip olması gereken en önemli erdemdir.

Doğduğumuz andan itibaren ailemiz tarafından aşılanmaya başlayan dürüstlük, ilerleyen dönemde aldığımız eğitimlerle birlikte anlam kazanmakta, zaman içerisinde toplumda sahip olacağımız konumu belirlemektedir.

Dürüstlük, bu gün yalnızca bir kavram olmaktan çıkarılmış ve kişilerin bilgeliğini belirleyen bir konu halini almıştır.

Bu açıdan bakıldığında yaşama adım attığımız bu erdemi çocuklarımıza ve gelecek nesillere aktarmamız, daha sağlıklı toplumların oluşmasına ve aynı zamanda kalkınmada daha hızlı atılımların yapılmasına olanak sağlayacaktır.

Bu durum, aynı zamanda insani ilişkilerimize etki etmekte, insanların bize olan bakışını belirlemektedir.

Dinler açısında değerlendirildiğinde ise yalnızca İslam’da değil diğer dinlerde de dürüstlüğün her zaman önemli bir kavram olduğunu vurgulamıştır.

Sosyal değerlerin başta geleni de dürüstlüktür. Ayrıca dürüstlük, “Doğruluktan ayrılmayan, özü sözü bir, düzgün, hatasız”… Demektir. Dürüstlük bir fazilettir, kişiye güvenmenin esası, o kişinin dürüstlüğü ile ilgilidir. Dürüstlük her derdin devasıdır.

Dürüstlük dünyayı gözetmenin yolunun kendini düzeltmekten geçtiğinin farkına varabilmektir.

Olduğu gibi görünüp, göründüğü gibi olmaktır dürüstlük. Dürüstlük eylemi ile söylemi dengede olmaktır. Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapmamaktır dürüstlük.

En önemlisi de her şey unutulduğun da unutulmayandır dürüstlük. Ve bize doğru ve bize içten bilgi veren kimselere, dürüst adını veriyoruz.

Herkesten dürüst olmasını bekliyoruz, çoğu zaman dürüst olmaya çalışıyoruz. Ancak dürüst olmadığımız zamanlarda olabiliyor.

Kendimiz dürüst olmazsak, bunu bir alışkanlık edinsek bile, başkalarının dürüst olması istiyoruz.

Dürüst olmak gerektiğini pek çok defa duymuşuzdur. Filozoflar, bilginler, peygamberler dürüstlükleri ile tanınmış, dürüstlüğü tavsiye etmiştir.

Dürüst olmak gerektiğini, söylemek yeni bir şey gerektirmez. Asıl sorun neden dürüst olunmadığı.

Madem herkesçe onaylanan bir erdem, neden dürüst olmuyoruz? Dürüst olmayış neden var?

Bunu farklılıklara saygı bağlamında, kötülemekten kaçınıyoruz. Her şey bir etkiye tepkidir ve dürüst olmayış da dürüstlüğü oluşturmuştur.

Herkesin dürüst olmaması ilginçtir, peki, kişinin her zaman dürüst olmasına ne denmelidir?

Bakınız;” insan hata yaparak öğrenir.” Dürüstlüğünde, birbirine doğru söylemediği zaman tarafların yok oluşu ile öğrenmişizdir.

Ancak bireyin tamamen dürüst olmaması gibi, insanlık da tamamen dürüst olmamaktadır. Önemli olan; herkese hitap eden, din, ulus, sosyal statü, tür, ırk, canlı cansız ayırt etmeden mümkün olan en katılımcı dürüstlüğü oluşturabilmek.

Önemli olan hep birlikte olmak ve dürüstlüğün bencil tarafından sıyrılmak…

Kısaca; dürüstlük hayatın bütün alanlarında en güzel tutum ve davranışları sergilemektir…