Öğretmenlik meslek kanunu nedir, neleri içeriyor”? Öğretmenlik meslek kanunu yönetmenliği, resmi gazetede yayımının ardından netlik kazandı. Amaç; Yönetmenliğin vermiş olduğu karar, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan aday öğretmenlerin yetiştirilmeleri ile öğretmenlerin kariyer basamaklarında ilerlemelerine ilişkin ve esasları düzenlemektir.

Yani, aday öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarında yer alan memurların durumu da öğretmenlik meslek kanunu ile çerçevelendirildi.

Diğer yanda, teklife yönelik eleştiriler, saydam ve katılımcı bir süreçte hazırlanmamış olması, kapsamının yetersizliği ve ihtiyaçlara yanıt vermemesi, özel okullarda çalışan ya da sözleşmeli öğretmenlere yönelik düzenleme içermemesi, teklifte yer alan uzman öğretmen ve başöğretmen uygulamasının ayrıştırıcı olmasının sorunlu görülmesi etrafında toplanıyor.

Öğretmenlik meslek kanunu, muhatabı olan öğretmenlerin iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate almadan hazırlanmış, eğitim emekçilerinin bütün eleştirilerine rağmen, iktidar tarafından yasalaştırılmıştır.

10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı olduğu takdirde başöğretmen unvanı ile görev yapacaklar. Yine bu öğretmenlere ilave bir derece verilecek ayrıca maaşlarında da 2000 lira artış yapılacakmış.

3 Ocak 2022’de öğretmen ağı tarafından kanun teklifi üzerine düzenlenen toplantıda ise şunlar dile getirilmiştir: şimdiden uzman /başöğretmen tartışmaları para üzerinden konuşulmaya başlandı ödülden ziyade ceza olacak gibi görünüyor. Kademeler olması iyi bir fikir olabilir ancak bu şekilde mi olmalı, bu tartışılır. Öğretmenlik zaten ‘uzmanlık’ mesleği. Bu kademelerin kanun teklifinde yer alması, öğretmenin niteliğine dair şüpheler olduğunu gösteriyor. ‘uzman‘ ve ‘başöğretmen’ unvanlarının getirilmesi, velilerin bu unvanlara sahip olmayan öğretmene karşı tutumuna da olumsuz yansıyabilir… Şeklinde vurguluyor.

Öğretmenlik meslek kanunu, farklı branşlarda da olsalar aynı okulda ve aynı sınıfta öğrencilerine emek veren öğretmenleri, farklı kariyerlere ayrıştırarak ve bu farklı ayrıştırmaya göre farklı maaş uygulamasını meşrulaştırmaya çalışarak öğretmenler arasında eşitsizliğe yol açan bir düzenlemedir.

Neden böyle düşündüğümü merak edenleri duyar gibiyim! Şöyle ki, Öğretmenlik meslek kanunun ile ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi sözleşmeli öğretmenlerin tüm hakları ile kadroya geçirilmesi beklenirken tersine bu kanun kadrolu öğretmenleri öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak tabi tutmuştur.

Oysa tüm öğretmenlerin asıl beklentisi, güvenceli iştir. Eşit işe eşit ücrettir ve mesleki itibardır saygıdır…

Ve öğretmenlik meslek kanunu “sınavsız kariyer olmaz” diyor. Kariyer basamakları arasındaki geçiş sınavlarının, öğretmenler, veliler ve öğrenciler üzerinde çok olumsuz etkileri ortaya çıkacağına inanıyorum. Neden mi? Çünkü öğrencilerine yıllarca emek vermesine karşın yeterlilik sınavına maruz kalan öğretmenin hissedeceği duygular eğitimin niteliğine gölge düşürecektir…

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Öğretmenlik Meslek Kanunu; Dar kapsamı, katılımcı olmayan hazırlanış süreci ve sorunlu maddeleri itibarıyla ne yazık ki öğretmenlerin on yıllardır var olan ihtiyaçlarına, önceliklerine ve beklentilerine çare olmaktan birçok anlamda çok uzak.

Dileriz ki, kanun teklifi uzmanlar, sivil toplum örgütleri ve kanunun öznesi olan öğretmenlerin katılımıyla, saydam bir süreçte ve öğretmenlerin haklarını, taleplerini ve ihtiyaçlarını gözetecek şekilde ele alınabilir…