6 Şubat 2023… Bundan tam iki yıl önce, asrın felaketi yaşandı. Binlerce insanımızı kaybettik, şehirlerimiz harabeye döndü, acılarımız derin izler bıraktı. Bugün, depremin ikinci yıl dönümünde, Malatya'ya derin bir sessizlik çökmüş durumda. Ne belediyelerden ne odalardan ne de sivil toplum kuruluşlarından ciddi bir ses yükseliyor. Rutin hayatlarına devam edenler, sanki bu şehrin yaşadığı tarifsiz acıyı unutmuş gibi…

Yanlış anlaşılmasın, kimseye "Depremin yıl dönümü geldi, hayat dursun" demiyorum. Ama bu kadar da erken unutulmaz! İnsan, biraz olsun hatırlar, biraz olsun ses çıkarır, biraz olsun sorumluluk alır.

Geçen yıl, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, deprem uzmanları Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz'ü getirerek halkı bilinçlendirmek adına önemli bir adım atmıştı. Peki bu yıl? Tek bir çalışma bile yapılmadı. Oysa Malatya’yı ülke gündemine taşımak, depreme dair bir farkındalık yaratmak bu kadar zor olmamalıydı.

Gün bugün olmuş, ne üç büyük belediye ne valilik ne de diğer yetkili kurumlar 6 Şubat için ne yapacaklarını açıklamış değiller. Sadece onlar değil, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları da sessizliğe bürünmüş durumda. Kimse kusura bakmasın ama bu insanlar tarifi mümkün olmayan acılar yaşadı. Sessizliğe gömülerek, yaşananları unutmaya çalışarak kimse 6 Şubat’ı unutturamaz.

Evet, şehirde iki üniversite var. Ama yıl dönümünde yapılan tek etkinlik, İnönü Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı "Deprem ve Yapı Teknolojileri Zirvesi" oldu. Hiç yoktan iyidir, ama bu bile tartışmalı. Görünen o ki sabah depremi konuşup, öğleden sonra yapı firmalarının, boyacıların reklamlarına maruz kalacağız. Oysa biz hala depremin, boyacıların değil kentin yeniden inşasına imza atan yerel yönetimlerin sınavı olduğunu anlayamadık.

Bizler, zemini bataklığa dönmüş alanlara çarşı diken kafalarız. Sonra da “Merak etmeyin, fore kazıkla sağlam inşa ettik” diyerek kendimizi kandırırız. Peki, o fore kazıklar gerçekten ne kadar güvenli, çümkü kısa süre önce onların aslında "plastik sürtünme kazığı" olduğunu öğrendik.

Anlaşılan göz boyayan bir anlayışın içindeyiz. İşte tam da bu yüzden, depremler bizlere sadece doğanın değil, insan eliyle yapılan hataların da yıkıcı etkilerini gösteriyor.

6 Şubat unutulmaz. Unutturulamaz. Acı hala taze. Ve Malatya’nın sessizliği, en az deprem kadar yıkıcı.