En güzel insandır, aslında. Acısı derindir tebessümü de, bir o kadar içten kendisine saklar, “acıları“. Kimseyi üzmek istemediğinden gülümser, en güzel gülüşünden… Hani o günlerin hatırına ağlamak istemezsiniz. O günleri yüzünüz güleç hatırlamak istersiniz, ama bunu yapmak çok zordur elbette, işte o zamanlarda oluşur acı tebessüm… Gülmek başka bir şeydir, acı acı gülmekse ağlamaktan beterdir. O aslında bizim anladığımız manada gülmez, gülemez. O, acı bir tebessüm, gülme değil. O bir ağlama… Biliyorum ki, biz insanlar geçmişte yaşanan konuları ne zaman duyacak gibi olursak, hemen içimiz kararıyor. Sonra, görmezden, duymazdan geliyoruz.

Başka konulara atlamaya çabalıyoruz. İnsan ilişkilerinde güler yüzün ne kadar önemli ve gerekli olduğunu günlük hayatımızda acı tecrübeler yaşayarak öğrendiğimizi hatırlamak, gerek bazen. Çünkü güler yüz göstermek, aynı zamanda karşımızdakine değer verdiğimizi ifade etmektedir. Tebessümün zoraki olarak kullanılması, aslında küçümsenip esirgenmemesi gereken bir iyilik olduğu ifade edilir. Peygamberimiz, bir gün sadaka vermeyi telkin ederken? Verecek bir şeyimiz yok ya, Resulallah? Tebessüm etmenizde bir sadakadır, buyurmuştur. Kemale ermiş insanların kalplerindeki temizlik ve duyguları yüzlerine tebessüm olarak yansır. Onların gözlerinin içi güler, yüzleri aydınlıktır. Çevrelerine huzur ve neşe verirler. Bazen ise, size en ufak samimi bir tebessüm yaşatan insanları asla bırakmayınız. Bu da tebessümün tatlı halleridir ki; o tebessümler içten gelir, nedenini bilemezsiniz belki, ya da nedeni o diyemezsiniz ama odur.

İşte, ufacık bir tebessüm belirir yüzünde sevgiyle! Çünkü o tebessüm kalpten gelir ve kalp asla yanılmaz. Bazen birileriyle konuşurken de olur bu, durup durup tebessüm edebilirsiniz. Hiç komik bir şey yokken o anlık mutluluğunuzla yüzünüz gülme ihtiyacı hisseder ve otomatik olarak tebessüm edersiniz. Aslında o tebessümler, komik olan bir şeye gülmek amaçlı değildir. Yani birçok şeye tebessüm edebilir insan; Hatta bazen gülerken ağlamak gibidir, bu şey, tam bir sınırı yoktur. Şöyle ki, özlem duyduğumuz şeylere tebessüm ederiz, karşımızda ki bizim için değerliyse en ufak sözleriyle tebessümler bırakırız. Anılarımızla tebessüm ederiz, konuşurken mutluysak tebessüm ederiz. Tebessüm iki insan arasında başlayacak olan iki münasebetin ilk adımlarıdır.

Çünkü insanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir gülümseyiştir. Güler yüzlü olmayan, tebessüm edemeyen birisi esnaf olamaz, sözü ne kadar da doğru değil mi? Kısaca hayat karşısına geçip baktığımız bir ayna gibidir. Siz ona tebessüm ederseniz o da size tebessüm eder. Bazen en büyük iyiliktir, tebessüm etmek. Hem seni hem de tebessüm ettiğini hayata bağlar. Ve bazen de aslında sürekli tebessüm edenler, içten içe acı çekenlerdir, her güler yüz mutluluk ifadesi değildir! En büyük acıları gizlemek içindir, bazen… Evet, insan mutlu olduğu zaman tebessüm etmezmiş, tebessüm ettiği için mutlu olurmuş…