Anımsamak bir tür buluşmadır; unutmak ise bir tür özgürlüktür.
Halil Cibran
Buralarda Unutmanın ve Unutamamanın Çetelesidir Hayat
Unutmak; hafızanın bilinçli bir işlemi olarakdüşünülebileceği gibi, zihnin kendi yapısal durumuna göre kendini “resetlemesi” olarak da algılanabilir. Edebiyat dünyasına önemli bir konu olma niteliğindedir. İnsanların hafızayla ilgili sorunları, hafızayı ele alış biçimleri ve hafızanın insana oynadığı oyunlar tematik olarak incelenmeye değerdir.
“Unutma” üzerine dünya edebiyatından 10 kitap önerisi okumuştum. The Guardian’da yayımlanan yazısında Alastair Bruce, unutma üzerine bir çalışma yapmış ve göre en önemli on kitabı sıralamış. [1] Ben de onda alıntılayarak, dünya edebiyatından bu 10 eseri sizlerle paylaşmak istiyorum. 1. Kitabın yazarı Kazuo Ishiguro[2], aynı zamanda 2017Nobel Edebiyat Ödülünü alan yazar.
“Unutma hakkındaki kitapların ironik yanı çoğunlukla hatırlama hakkında olmaları. Geçmişin çok da güvenilir olmayan kayıtları olan hatıralar bize eskiden olup bitenlerin değiştirilmiş, çarpıtılmış tanıklıklarını sağlıyorlar. Bunların bir şekilde ortadan kaldırılması, hafızanın silinmesi veya farklı biçimlere yöneltilmesi bir öykünün çıkış kaynağı olabiliyor kolaylıkla.”[3]
1. Gömülü Dev, Kazuo Ishiguro
Hafıza silmenin politik baskı mekanizması olarak kullanılmasını konu alan romanda mitik ve büyülü olana da yer var. Kahramanlar zamanla hafızalarını geri kazanırlarken, bunun sonucu parçalanmış ve şiddet dolu bir dünyanın da açığa çıkması oluyor. Böyle bir dünyayı hatırlamak mı daha iyi yoksa unutmak mı?
2. Karanlıkta Fısıldaşanlar: Orlando Figes
Kitap Stalin dönemindeki tasfiyelerin günlük hayat üzerindeki etkilerini detaylı şekilde inceliyor. Şiddet aracılığıyla toplumsal hafızanın silinmeye veya değiştirilmeye çalışıldığı bir ortamda sıradan insanlar, çoğu zaman bu unutturulma süreciyle işbirliği içinde olsalar da, toplumsal hafızanın sonraki kuşaklara aktarılmasında temel önem taşıyorlar.
3. Uyuyana Kadar (Before I GotoSleep), SJ Watson
2011’de yayımlandığında büyük başarı kazanan bu gerilim romanında anlatıcı, geçmişteki travmatik bir olay nedeniyle her günün sonunda uyuduğunda yaşadıklarını unutmaktadır. Geçmişi açığa çıkartma çabası çevresindekilerle arasında bir gerilim yaratacaktır.
4. Godot’yu Beklerken, SamuelBeckett
Beckett’in metnin özü güvenilmez hafızadır. Vladimir ve Estragon’un önceki güne dair hafızaları pek de mükemmel değildir. Bu nedenle tartışırlar ama aynı zamanda onları birbirlerine bağlayan da tam da budur.
5. İsa’nın Çocukluğu (The Childhood of Jesus), JM Coetzee
Coetzee üzerinde Beckett’in etkisi açık, bu kitapta ise bu etki doruğuna çıkıyor. Unutulmuş veya hiç bilinmemiş bir geçmiş alegorik, absürt bir dünyaya neden olur burada. Hafızanın sabitleştirici etkisinin yokluğu bireyin toplumdaki yeri hakkında kafa yormaya olanak sağlar.
6. Deniz, John Banville
Banville’in romanı hafıza ve bunun kim olduğumuzu tanımlamaktaki yeri üzerine düşünmeye neden olur. Güvenilmez anlatıcı Morden, okuyucuya parça parça sunulan bir çocukluk kaybı ile yüzleşir.
7. Çorak Ülke, TS Eliot
Kültürel ve tarihsel referanslarla dolu Çorak Ülke geçmişiyle olan bağlantısını yitirmiş, hatıraların harabeler arasında paramparça olduğu bir dönemi resmeder. Bu unutma hali modern dünyanın hastalıklı durumunun temelini oluşturur.
8. Yol, CormacMcCarthy
Bir felaket sonrası dünyada bir babanın arazi hakkındaki hatıraları onun ve oğlunun daha sıcak güney topraklarına yolculukları sırasındaki kılavuzları olacaktır. Aynı zamanda ise geçmişteki davranışlarını unutmalıdırlar, çünkü hayatta kalmanın yolu buradan geçmektedir.
9. Bir Son Duygusu, JulianBarnes
TomWebster kendi geçmişinde arkadaşlarına karşı yıllar önce yaptığı zalimce bir davranış keşfedince, hatıralarını ve kendisi hakkında anlattığı hikâyeleri gözden geçirmek zorunda kalır.
10. Yeraltından Notlar, Fyodor Dostoyevski
Modern edebiyatın en ünlü karakterlerinden olan yeraltı adamı tek bir hatıranın yükü altında ezilmektedir. Umduğu şeye asla ulaşamamasının nedeni de budur. Hafızanın yükü, onu diğer insanlar arasında yaşayamaz hale getirir.
“Unutma” kavramı, bizim edebiyatımızda da sıklıkla başvurulan birimgedir. Roman, deneme, şiir, hikâye türleri başta olmak üzere bu kavram ve onun derinlikleriyle sıklıkla karşılaşırız. Buralarda unutmanın ve unutamamanın çetelesidir hayat.
Her unutmada, şiir birkaç redif kaybeder, dilden birkaç uyak silinir. Şairlerin silueti kıyıda bir suyun teninde gezer ve rüzgâr, hafızayla suyu birlikte dalgalandırır. Kıyıdakilerin hafızalarına güven olmaz çoğu kez; oysa yürekleri birer yelkendir; yine de dalgaların seslerini unutmazlar hiçbir zaman. Bilirler, her dalganın belki de yeni bir “hatırlayış” olduğunu… Şairler, düş denizlerinin, yani kıyıların çocuklarıdır ve öyle kalacaklardır. Bozkır şairlerini ise, gece gökyüzüdenizi çağırır; orada bütün düşler ve denizler birbirine karışır.
[1]https://listekitap.com/kitap/unutma-uzerine-10-kitap-3
[2]Yazarın 2005 yılında basılan NeverLet Me Go (Beni Asla Bırakma) isimli kitabı 2010 yılında aynı isimle sinemaya uyarlanmıştı. Ishiguro son kitabı "The BuriedGiant" haricinde romanlarını birinci tekil şahısla yazıyor ve eserlerinde sıklıkla kahramanlarının başarısızlıklarına yer veriyor. Ishiguro'nun kitapları net bir çözümlemeyle bitmiyor. Yazarın karakterlerinin yüzleştiği meseleler geçmişte kalıyor ve genellikle de çözüme ulaşmıyor.
Kazuo Ishiguro etkilendiği yazarlar arasında Fyodor Dostoyevsky ve MarcelProust'u sayıyor.Ishiguro; Salman Ruşdi, JaneAusten ve Henry James gibi yazarlarla kıyaslanıyor.Yazarın A PaleView Of Hills (Uzak Tepeler), An Artist of theFloating World, The Remains of the Day, The Unconsoled, WhenWeWereOrophans, NeverLet me Go, Nocturnes: FiveStories of Music andNightfall ve BuriedGiant isimli 8 kitabı bulunuyor.
[3] A.G.Y