Yeni yıla sayılı günler kala yeni asgari ücret tartışmaları başladı. Rakamlar telaffuz ediliyor, tablolar çiziliyor, ama kimse şu sorunun yanıtını veremiyor: "17 bin lirayla bir ay yaşamak mümkün mü?"
Bugün Türkiye'de asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca insan var. 17 bin liralık maaş ceve girmeden kira-fatura derken uçup giidor. Yeme, içme okul masrafları ulaşım ise daha işin içinde yok bile…
Gelin, bu rakamı bir ailenin temel giderleri üzerinden inceleyelim:
Ülkenin dört bir yanında kira fiyatları uçmuş durumda. Özellikle büyük şehirlerde ortalama bir dairenin kirası 15 bin liradan başlıyor. Malatya gibi deprem bölgelerinde bile, basit sobalı bir ev için istenen kira 7-8 bin liraya dayanmış. Peki, 17 bin liranın neredeyse tamamını kiraya verdikten sonra neyle yaşayacağız?
Tüm bunları karşıladıktan sonra bir kişinin sosyal hayatı için para ayırması imkansız hale geliyor. Sinema, tiyatro ya da bir hafta sonu kaçamağı lüks tüketim haline gelmiş durumda. Oysa sosyal yaşam, bir insanın ruh sağlığı için temel ihtiyaçlardan biri değil mi
Asgari ücret, bir insanın temel ihtiyaçlarını karşılaması için kaydedilen ve düşük ücret anlamına geliyor. Ancak Türkiye'de asgari ücret, insanları yaşatmak yerine hayatta kalmaya çalışıyor. Sorun, sadece maaş artışıyla çözülecek kadar basit değil.