Arapgir Ulu Cami, Arapgir ilçesinin Osmanpaşa Mahallesi’ndeki Osmanpaşa Cami’nin kuzeyindeki kayalık bir yamacın üzerine inşa edilmiştir. Mimarisi ve bezemeleriyle XIV. yüzyıla ait olduğu, İlhanlılar Dönemi’nde yapıldığı tahmin edilir.
Mimarı bilinmez. Kitabesi yoktur ve cami minaresizdir. Tarihi kayıtlara göre, Arapgir Eskişehir’de büyük bir yangın çıkar; ahşap olan minarelerin de bu yangında yok olduğu ve günümüze ulaşamadığı söylenir. Halk arasında Ulu Cami ile ilgili anlatılan bir de efsane vardır. Rivayete göre, Arapgir’de yaşamakta olan bir papazın kızı gizliden gizliye Müslüman olur. Servetini ortaya koyarak kilise yaptırıyorum diye bir cami inşa ettirmeye karar verir. Görkemli olması için uzun süre nereye yapılacağını araştırır. Yüksekçe bir yeri uygun bulur. Arapgir ilçesinde, Eskişehir’deki Osmanpaşa Mahallesi’nde, kayalık bir yamacın üzerinde binanın yapımına başlanır. Arada bir kızın da bedenen çalıştığı bina iki yıl içinde tamamlanır. Kız inşaat tamamlanırken kafasında tasarlamış olduğu cami için minare yaptırmaya karar verir. İşte ne olursa o zaman olur. Her şey açığa çıkar. Minarenin temeli kazılır. Papaz durumu öğrenince büyük bir öfke ile inşaatı biten binanın yanına koşturarak gelir. Kız o sırada caminin damında bulunmaktadır. Papaz kızgınlıkla sağa sola bağırıp çağırmaya başlar. Babasının bu hâlinden çok korkan ve kendisini öldürtmeye geldiğini sanan kızcağız bulunduğu yerden minare için hazırlanmış temele atlayarak oracıkta canına kıyar.
Bu duruma çok üzülen Müslüman halk, bu temiz inanç sahibi kızı minarenin açılan temeline defneder. Yaşanan bu olaydan dolayı cami minaresiz kalır. Caminin günümüzde de minaresi mevcut değildir ve camiye bitişik, biraz yüksekte, “L” biçiminde yapılmış bir mezar, bir de çeşme bulunmaktadır.