Zaman akıp gidiyor dur demek olmaz
Sarılıp da geçmişle avunmak olmaz
Ne sen kalırsın ne de ben bu dünyada
Umudun kaybedip pes etmek olmaz…
Mehmet Han
Geçtiğimiz cumartesi günü Malatya AVM de bir sergi vardı.
Malatya Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen sergide 1923 ten günümüze kadar geçen 95 yılda yayımlanan gazetelerin ilk sayılarının sergilendiği gazeteler yer alıyordu.
Malatya basın tarihi ile ilgili çalışmaları ile tanınan araştırmacı-yazar Nezir Kızılkaya tarafından hazırlanan sergi iki gün açık kalarak yoğun bir ilgiye sahne oldu.
Açılışında bulunduğum sergide yer alan gazeteleri incelediğinizde Cumhuriyetin ilk yılından günümüze Malatya’da çıkan gazetelerin, geçen bir asırda farklı dönemlerde nasıl bir duruş sergiledikleri hakkında önemli ipuçları yakalamanız mümkün.
Burada cumhuriyetin ilk yıllarından, çok partili hayata geçişe, DP iktidarındanMenderes’in tutuklanarak idam edilmesine, 12 Eylül İhtilali’nden Özal’lı yıllara, 28 Şubat darbesinden Ak Parti iktidarına, ondan Cumhurbaşkanı Erdoğan’lı yıllara kadar Malatya basınının nerede durduğu, hangi gelişme ve olayları nasıl değerlendirdiğine dair önemli okumalar yapabilirsiniz.
Bütün bu dönemlere ait gazeteler incelendiğinde Malatya basınında; 80’ li yılların ortalarına kadar –çok azı istisna-adeta tek tip okumaların yapıldığı, özellikle bu tarihten sonra daha demokrat ve her düşünceden kalemin özgürce yer aldığını görmeniz mümkün.
Sergiyi gezerken nedense 80’lı yılların ortalarından itibaren çıkan gazetelerin ilk manşetleri daha fazla ilgimi çekti. Belki bunda benim, 76 yılından bu yana ulusal basında birçok gazete ve dergide yer almış olsam da yerel basınla tanışmamın 1990 yılına rastlamasının rolü vardı.
1990 yılında bir grup arkadaşla Karar Gazetesini kurmak amacıyla matbaa (entertip dizgi ve baskı makinası) kurmuş bir yıl sonra gazeteyi yayın hayatına başlatmıştık.
Bu nedenle sergide yer alan Karar Gazetesi’nin ilk sayısı, beni 27 yıl öncesine götürerek tarifi zor nostaljik anılar yaşamama neden oldu.
Gece sabahlara kadar çalışıp haber yetiştirme çabalarımızı, arıza veren dizgi ve baskı makinalarını, elektrik kesintilerini ,eleman bulma/bulduğunu elinde tutma sıkıntılarımızı.. Uykusuz gecelerimi, resmi ilan almak için uğraştığım zorlu süreç…Sinema şeridi gibi zihnimden gelip geçti. Delip geçti… Hızla akan zamanı anımsatarak...
O yıllarda böyle gelişmiş teknoloji, dijital baskı ve haber ajansları yoktu.
Gazeteci arkadaşım Murat Yürekli’nin dediği gibi; “oldukça heyecanlı, tek derdi haber olan günlerin hüküm sürdüğü…” zamanlardı.
Sabahleyin az sayıdaki muhabirle toplantı yaparken, birini vilayete, diğerini adliyeye, ötekini üniversiteye gönderir; yaptıkları özel haberlerle muhabirlerin performanslarını değerlendirirdik.
Haber atlatma, anlatılamayacak kadar zevkli bir o kadar da zor ve keyifli bir uğraştı muhabir ve gazete için…
Şimdi nerede o günler…
“Delikli demir çıktı mertlik bozuldu.”Demişti ya Köroğlu… İşte bunun gibi, haber ajansları çıktı, gazetecilik eski heyecanını kaybetti.
Atlatma dediğimiz gazeteye özgü özel haber sayısı oldukça azaldı.
Şimdi X ajansının muhabiri gittiği haberi yazıyor. İçerisinde diyelim iki yazım hatası varsa, o haberi satın alan bütün gazete, radyo, haber sitesi ve tv’ lerde neredeyse aynı hatayla veriliyor haber…
…..
Evet, sergiyle birlikte çeyrek asrı aşkın yerel gazetecilik anılarım canlandı yeniden…
Zira yazmayı bırakmasam da, haberciliği bırakalı on, TV programcılığını beş yıl kadar olmuştu.
Bu konuda daha yazacak çok şey, anlatılabilecek zihnimde birçok anı var. Fakat bugünlük bu kadar diyor; KARAR’a emek/katkı veren; başta Bayram Osmanlıoğlu olmak üzere;
Alişan Hayırlı, Yavuz Özhan, Ahmet Tekin, Ramazan Kölük, Selahattin Özkan, Oğuz Turan, Murat Yürekli, İskender Korkut, Lütfü Karayılmaz, Cemil Elkoca ve daha ismini hatırlayamadığım yazar, muhabir ve editörleri saygı ile anıyor; vefat edenlere Allahtan rahmet, kalanlara sağlık ve afiyetler diliyorum.
Bu vesile ile gerek Malatya basın tarihine tanıklık edecek bu önemliçalışmaya, gerekse sergiye emeği geçenleri bir kez daha kutluyorum.