Neden her şey anlamını yitirdi, eskiden daha maviydi gökyüzü, beyaz bir bahçeydi bulutlar. Gül gibi kokardı ay ışığı, şimdi ise sadece ölüler beyaz!
Birden her şey anlamını yitirdi. Gök griydi, dalgalar hareketsiz, kuşlar havada asılı, arabalar sessiz, bütün şehir boşaldı saniyeler içinde. Buna karşılık, kuru kalabalığı canımı sıkmayacak kadar önemsiz. Belli belirsiz olan varlığın yaşanabilir kılıyormuş meğer bu kenti…
Böyle zamanlar artık her şeyin anlamını yitirdiği zamanlardır. Şimdiye kadar uğruna solukladığımız her şey tek tek değerini yitirir. Uzun zamandır görmezden geldiğimiz her şey bir bir size görünür olmaya başlar. İşte o görünür olan her şeyi görmeyi seçin.
Ve birden oluverdi yeryüzündeki bütün anlamların birbirleri üzerinde kayıp düşmesi hiç beklemediğimiz bir anda… Meğer kazanan yoktu, çekişmeler bitti.
Hayatta o kadar çok şey öğrendim ki!
Sonrasında yavaş yavaş mantığım değişti. Hatta dünyaya bakışım, eşyaları görüşüm, insanları anlayışım değişti. Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlerde kıymet verme.
O kadar derin kesildi ki derim zırhım olmaya başladı ruhum. Büyük hedeflerim o kadar da büyük değilmiş. Attığım her adımda ayaklarının altında parçalanırken anladım. Farkındayız aslında, diğer herkes gibi. Sadece kendi acılarımızdan ibaret kıldık dünyamızı...
İnsan ağlayarak gelir dünyaya, sonra ağlayarak elveda eder dünyaya. Yani değmez her şeyini feda etmeye dünyaya. Şöyle ki: Biriktirdiğin dünyanındır. Yediğin içtiğin, Allah yolunda harcadığın senin. “Nedir bu biriktirme aşkı?“ Ne demiş MEVLANA; “Kalbinizde yaptığınız her şey, size geri dönecektir.“
Sabah ne giyeceğini düşünenler, gece enkaz altında kaldı… Ve her şey bugün yaşanmalı; özürse özür, tövbeyse tövbe, helallikse helallik…
Ne geçmiş var ne gelecek, ne geçmişe bak üzül ne de geleceğe bak tasalan, içinde bulunduğun anı yaşa. Çünkü o an varsın… Hayat güzel bir yaşamı düşleyecek kadar uzun değil!
Bak bugün de bitti. Hiçbir şeyin önemi yok bu hayatta sağlık olsun bir de, gönül dolusu huzur, gerisi yalan dünya…