Dünya yeni şeylere gebe, ha doğdu ha doğacak. İdeolojiler (sağ, sol) çöküyor. Her gün dünyayı yeniden şekillendiren, ne ola ki? ‘Üretim Güçleri’ yeniden şekillenirken, üretim güçlerini oluşturan, yapışık ikizler; ‘’Üretim Araçları’’ ve ‘’Üst Yapı Kurumları’’ zaman ve mekân kavramını da içine alarak bir gün bir yerden, bir başka bir güne, yere, başka zaman ve mekâna yola alıyor.

Bunu biraz somutlaştıracak olursak; ‘paranın yeri ve zamanı buharlaştı.’ Sonra o sanal parayla alacağınız malın mekânı ve zamanı da değişti. Bunları size ulaştıran ulaşımın adı ‘Lojistik’ oldu. Ve onun yeri zamanı da zihninizden silindi. Daha önce bakkal amcanıza, marketinizle yüz yüze yaptığınız alışverişin yeri, vereceğiniz para, pazarlık edeceğiniz insanlar ortadan kayboldu. Yerlerini sanal denil, yerini yurdunu sanını, cibilini cibiliyetini ( huyunu suyunu ) bilmediğiniz birilerine devretti.

İçinde yer aldığımız toplumun tüm kurumları, kavramları, yer ile yeksan olurken, onlar yerlerini yeni kurumlara ve kavramlara bırakarak, eski olanlar yerlerini birer birer dünyayı ve bizi de terk ederek gittiler, gidiyorlar. Halen birilerimiz gitmemesi için eski dualarına sarılırken ‘ideolojilerine’, birilerimiz de dizimizi döverek avunmaya çabalıyoruz.

Sınırların yeniden şekillendiği, şekillenen bu sınırların içinde yer alan ‘DEVLET’ de, ‘DEVLET’ kavramının içinde yer alan ‘ Yasama, Yargı, Yürütme ’ de, eski anlamını yitirerek, eski içeriğinin yerini yeniden şekillenecek olan yeni kavramının kapsadığı alana yerini bırakmak zorunda kalacak.

Yeni ‘Toplum’ ve yeni ‘İnsanın’ içinde yerini aldığı, yeni ‘İktidar’ biçimlerine tanık olduğumuz bir çağın içine giriyoruz.