Yerel seçim, önceden belirlenmiş olan yasal sürecinde yapıldı.
Başta iktidar partisi ve müttefiki MHP olsun, seçime katılan tüm siyasi partiler bu süreçte yerel seçimleri genel bir seçim havasında geçirdiler.
İktidar, çok bilinçli olarak bu seçimleri yeni uygulamaya koydukları siyasal sistemi, bu seçimlerle oylayarak halka ve dolaylı olarak siyasi rakiplerine onaylayıp kendisi açısında bir normalleşme sürecini başlatmayı amaçlamıştı.
Sonuç istediği gibi olmadı.
Çünkü bir siyasal sistemin normalleşmesinin temel önceliği ekonomik normalleşmeden geçer.
Peki bu anlamda, yani ekonomik olarak bir normalleşme varmı? Ve ya varmıydı?
Hayır yok tu.
Hatta bu soruya toplumdaki her birey yaptığı işe bakmaksızın, kendi kendisine sorarak mantıklı bir cevap bulabilir.
Yani herkes, her birey bu soruya evet benim ekonomik yaşamımda bir değişiklik yok.Hatta her şey giderek daha da düzeliyor. Her şey iyi ye gidiyor diye bir cevap verebiliyor ise gerçekten ülke ekonomisi normal seyrinde yoluna devam ediyor demektir.
Yok eğer, günlük yaşadıklarına bakarak bunun tam tersi olumsuz bir sonuç ile karşılaşıyor ise ekonomik ve siyasi olarak herhangi bir normalleşme yok demektir.
Hayatın her alanında, üretimde bulunan, bulunmayan herkes özellikle ekonomik anlamda yarınlarına kuşku ve endişe ile bakıp bunun için kaygılanıyor ise bu rada normalleşme yok demektir.
Teredütsüz, toplumdaki her birey, ekonomik ve siyasi statüsü ne olursa olsun bu konuda aynı ekonomik, siyasi, sosyal ve psikolojik kaygılar ve belirsizliklerle yaşamaya çalışıyor.
Yürütmenin başında olanlar, her ne kadar bu tabloyu propağan da ve söylemleri ile pembeleştirerek normalmiş gibi göstermeye çalışıyorlar ise de
sokakta, günlük yaşamda yaşanan gerçeklerin özeti bunun tersini gösteriyor.
İktidar, kabul etmese de aldığı çeşitli ekonomik önlem ve kararlarla ekonomideki bu anormalleşmeyi zaten kabul etmiş durumda. Sadece açıkça ifade edemiyor.
Yerel seçimlerdeki başarısızlık var olan kötü gidiş karşısında iktidarı da hada zora soktu.
Orta da dağ gibi kocaman bir çözümsüzlük var. Hem de hem ekonomik, hem siyasi olarak.
Yani sistem tamamen kilitlendi.
Sistemin kendi içinde normale dönebilmesi için tek anahtar da, yani tek çözümde yakın bir gelecekteki erken seçimden başka bir şey değildir.
Hem muhalefette ki siyasi partiler, hem iktidar daki ittifak partileri bunun farkındalar.
Kim nasıl tahlil ederse etsin. Ülkede ki kapitalist liberal ekonomik ve siyasal sistemin normal yoluna dönüşünün tek çözümü yapılacak olan bir erken genel seçim.
Ve tabiki bu seçim sonucun da oluşturulacak olan yasama, yargı ve yürütme deki denge ve denetleme sisteminin tekrar kabullendiği demokratik bir yönetim sistemidir.
Ufukta başka çözüm gözükmüyor.
En azın da şimdilik.