Kayısının başkenti Malatya’da “zirai don” yine vatandaşın aleyhine sonuç verdi.

Üzülmemek elde değil.

Bunca emek umuda dönüşecekken, zira don göz göre göre geliyorum dedi ve geldi!

Üstelik, meteorolojiden alınan bilgiye göre geldi!

Yetkililer büyüklük yapıp uyardılar:

“…. tarihlerinde özellikle gece saatlerinde Zirai Don Tehlikesi beklenmektedir. Üreticilerimizin tedbirli olmaları gerekmektedir.”

“Üreticilerimizin tedbirli olmaları gerekmektedir”

Dona karşı hava ısıtılmalı!

Uyarının bu cümlesi derinlikli felsefe içermektedir.

Gerekli uyarıyı yapmak devletin görevidir.

Vatandaş “havayı ısıtmak” gerektiğine dair kaba bir bilgiye sahiptir.

Malatya’da son zamanlarda hava, davul zurna çalmak ile ısıtılıyor. Döviz önce bayağı yükselip sonra azıcık düşünce davula zurnaya sarılmıştık. Hava ısınıvermişti!

Davul zurna çok pratiktir. Zahmetsizdir, profesyonellik de gerektirmiyor üstelik. Az buçuk oyun biliyorsan davul zurna eşliğinde halaya katılırsın. Yedi düvel çatlar!

“Üreticilerimizin tedbirli olmaları gerekmektedir”

Devletin yetkili ağızları vatandaşın alacağı bazı tedbirleri de söylediler, Allah razı olsun! Bu yapılacaklar da önem sırasına sahip!

Sırayı karıştırmak tüm hesapları alt üst edebilir. Rekolte Tespit Komisyon’unun hesabı tutmaz o zaman!

Yani vatandaş tedbirliolacak!

En yakınında davul ve zurna! Bir söz var: kavgada büyük taşlara sarılmak o taşların atılmayacağına işaret! Hele küçük taşları önce tüket!

Yani davul-zurna el altında hazır bulunsun!

Gece işi bozacak ama olsun!

Vatandaş demek zorluklarla mücadele demek!

Tabi tedbirleri gece almak gerektiğinde iş biraz zora bindi.

Elde davul ve zurna lakin “Atmosfere giden radyasyonun durdurulması ( suni sis ) oluşturma”fırsatı kalmadı.

“Isı yalıtımı” için de yeterince adam toplanamadı. Toplansa bile, eksi 7-8 lerde halay başı kim olacak ki bahçelerde ısıyı yalıtabilsin!

“ Havanın karıştırılması” da lazım ama bu hava ancak don vurunca ve ürün tarumar olunca karışacak! Hem de bayağı karışacak!

“Direk hava ve bitki ısıtması” bak bu madde çok ilginç!

Her ağacın dibinde ateş yakacaksın.

Neyle yakacaksın? Daha kış sezonu lastikleri arabalarda. Yazlıkları da yakamayacağına göre! Odun desen yok, kömür desen yok, eski elbiseler de yetmez… Yani direkt hava ve bitki ısınması işi bayağı zor. Bitki bir nebze kolay da koskoca Malatya havasını direk ısıtmak imkânsız görünüyor. Eskiden siyasiler tartışırdı ,tansiyon yükselir hava ısınırdı. Bu ara tartışmak bedel istiyor. Her an fikrin seni içeri götürebilir!

Bu havanın öyle direk ısınacağı yok…

“Su uygulaması” yapmak lazım.Sulama sezonu açılmış olsaydı suyu nereye uygulayacağını vatandaş elbette biliyor! Vatandaş bu kadar da cahil değil!

Toprak işleme ve idare etme!”

Ekonominin durumu ortada. Çiftçi kendisini idare etme derdinde! Toprağı işleme ve idare etme de su ile tamamlanıyor. Su zaten sezonunda değil. Sulama birlikleri ve sakalar gece gece işe el atabilir mi ki?

Kumlama” kum taşımayı gerektiriyor! En zahmetlisi bu! Kum ocakları da iflasta! İnşaat maliyetleri artınca kızıp kapattılar ocakları.

“ Çiçeklenmeyi geciktirme!” bak bu mümkün görünüyor da… “Çiçeklenmenin geciktirilmesi amacıyla ağaç dipleri 1 m çapında açılarak kar veya buz kalıpları konulmalı!Çiçek de kalmadı ki … Zirai don bu sefer az geç geldi! Tüm Malatyalılar buzdolaplarındaki buzu bir araya getirse! Bak bu da mümkün! Bugün birlik günü! Dayanışma günü!

Anlaşılan o ki Malatya o eski Malatya değil!

Davul zurna da elde kaldı mı? Halay kurulamadı yani! Don vurdu geçti! Hasar Tespit Komisyonu Allah vere de Rekolte Tespit Komisyonu’nu kafasını karıştırmaya!

Yine de bir şey şimdiden belli: Davul zurna çalınamadı ama ekonomik zorluğun katlanarak gelmesiyle zil takıp oynayanlar bayağı artacak!