İnsanlığın varoluşundan beri haksızlıklarla mücadele gerek bireysel gerekse de toplumsal olarak tarihteki yerini almıştır. Tarihsel süreçte göstermiştir ki en çok haksızlıkta kadınlara yapılmıştır..
Dünya Kadınlar Günü’nün 8 Mart olarak belirlenmesine kaynaklık eden olay konusunda muhtelif tartışmalı iddialar ve öyküler mevcuttur. Bu öykülerin en yaygını ve bilineni 8 Mart 1857’de ABD’nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında kötü koşullar altında günde 16 saat açlık sınırındaki ücretlere çalışan ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen çoğu kadın (bazı kaynaklarda hepsi kadın) 40 bin işçinin (bazı kaynaklarda 10 bin) iş bırakma eylemi yapması, grev yapan işçilere polisin saldırması ve işçileri fabrikaya kilitlemesi, ardından çıkan yangında kurulan barikatlar nedeniyle işçilerin kaçamamaları ve 120 (bazı kaynaklarda 129) işçinin bu yangında can vermesidir. Kimi yazarlar yanan bu fabrikanın yakınlarında mimoza ağaçları çok olduğu için mimozaların 8 Mart’ın simgesi olduğunu iddia etmektedirler.
Bu olayla birlikte, tüm dünyada ses getiren eylemlere sahne olan 8 Mart'ın tohumları 1908 yılında, New York'ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle atılmıştı. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etmişti. Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise Clara Zetkin'di.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk olarak 1922 yılında Ankara’da, burjuva toplumunda çiğnenen kadın haklarını elde etmek şiarı altında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmıştır. Bu tarihten sonra yıllar boyunca ülkemizde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmemiştir. 1975 yılında “BM Kadın On Yılı” ilan edilmiş ve Türkiye’de de aynı yıl bu kapsamda İlerici Kadınlar Derneği’nin öncülüğünde “Kadın Yılı Kongresi” yapılmıştır. 12 Eylül döneminde dört yıl süreyle hiçbir kutlama yapılmasına izin verilmemiş, 1984 yılından itibaren 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm kadın kuruluşları tarafından sahiplenilen, hatta devlet yetkililerinin ve kurumlarının da desteklediği bir gün olarak yeniden kutlanmaya başlanmıştır.
Ne yazık ki, bu tarihsel süreçlerden bihaber olan ülkemiz insanlarının bazıları, anma gününün içeriğinden uzaklaşarak, günü türküler söyleyip, alkışlarla kutluyorlar.
Merak edip araştırmıyorlar bile, dünya bugünde neler yapıyor diye? Pek çok ülkede Dünya Kadınlar Günü resmi tatil. Dünya genelinde çiçek satışlarının 8 Mart ve öncesindeki birkaç günde neredeyse iki kat arttığı belirtiliyor. Örneğin Rusya'da tatil olan 8 Mart'ta çiçek satışları iki katına çıkıyor. Çin'de birçok kadın, Devlet Konseyi'nin tavsiyesi üzerine 8 Mart'ta yarım gün çalışıyor. İtalya'da La Festa della Donna olarak adlandırılan Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlara mimoza çiçeği hediye etme geleneği var. Her ne kadar bu geleneğin kökleri tam olarak bilinmese de, 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra Roma'da başladığı düşünülüyor. ABD’de ise Mart ayı "Kadınların Tarihi" olarak kabul ediliyor ve Beyaz Saray, Amerikalı kadınların başarılarını sıralayan bir bildiri yayınlıyor.
Tematik olarak kutlanan bu yıl BM'nin Kadınlar Günü teması ‘'Kadınlara yatırım yapın: İlerlemeyi hızlandırın’’ Bu tema, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik yatırımların yetersizliğini vurgulamayı amaçlıyor.
‘’Dünyanın en güzel renkleri, en sıcak dokunuşları, en güçlü umutları kadınların eseridir. Kadınlar hayatın her alanında varlıklarıyla güç katarken, sevgiyle, fedakârlıkla ve özveriyle her zaman hayatımızın anlamı oldular. Kim olduğuna bir başkasının değil, kendisinin karar verdiği güçlü kadınlara… Bu özel gününüzde, tüm kadınların gücüne ve güzelliğine saygıyla selam olsun.’’