Mutsuzluğuna depresyon diye bir kılıf uydurmuşsun ama sende biliyorsun değil mi? Ruhunun acılarını eczanede aldığın ‘o’ ilaçlarla tedavi etme. Çaban aslında beyhude bir çaba, boş ver sen o ilaçları. Sen kendini iyi htiren insanları bul ‘İlaç niyetine’ ve onlarla daha sık görüş. İyi htirmeyenlerle mümkünse görüşme. Görüşmeye mecbursan, onları o şekilde kabul et. Değişmeyeceklerini kabul et. Değiştirmeye çalışma ve direnme. Direnmek boşu boşuna enerji kaybettirir. Kabul ise bu yoldaki en büyük dönüştürücündür. Kaş defa canın yandı. Kaç defa hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşündün. Kaç defa boğazın düğümlendi ve kaç defa pes ettin. Hayat anlamsız hiçbir insan güvenilmez geldi diyeceğim o ki. Belki de sen bu hayatın içerisinde kaç defa kayboldun. Ama şimdi şuan geleceğin ne yapmak istiyorsun. Ama şimdi geleceğin için ne yapmak istiyorsun? Yoksa geçmişine takılıp gelecini mi kayıp edeceksin? Bir soluklan, bir düşün hayata bak. Hayat hala çok güzel ve asla pes etme güven. Mütevazilik, sadakat, hoşgörü, adalet, cesaret, sabır, onur, çalışkanlık ve sadelik gibi üstün insani nitelikler güvenirlik verir. Ayrıca başkalarına duyulacak olan güven duygusunun temelinde kendine güven duymak yatar. Güven, sözünü tutmak, özü sözü bir olmak, bire görevi yapacak beceri ve yetkinliğe sahip olmak, dürüst olmak, sorumluluk sahibi olmaktan geçer. Güvenmek risktir, cesarettir ve de hayal kırıklığıdır. Bazen de aynılıktır. İnsani bir özellik olup, temizlik doğallıktır.
Açıklık ister, kalbini açmaktır karşılıksızca… Acıtmaktır bile bile kalbi. Hayatına ortak etmektir bir başkasını. Ona dayanmak ve ona tutunmaktır. Hayatın ağır yükünü taşıyamazken, yaşlanacak bir omuz bulmak iyi günden çok, kötü günde yanında olmak isteyen birine bağlılıktır. Hayata evrensel düzen dediğimiz ilahi plana, kendi yolunda yürüdüğünde, içini temizledikçe karşına çıkacak olayların ve kişilerinde seninle aynı temizlikte olacağına güven ve korkmadan ilerle. Göreceksin olaylar önüne gelmeye başlayacak ve sen şükredeceksin. Dostluğu öldüren en tehlikeli silah, güvensizliktir. Güven duygusu insanlıkla var olan bir duygudur. Fertten başlayarak topluma kadar herkesin ihtiyaç duyduğu önemli bir olgudur.
Ruh kuvvetleri içinde insanı en fazla ileriye götüren, yükselten, başarı imkânları veren unsur cesaretidir. Cesaret bir ruhun ateşi, bir hamlenin başlangıcı, başarı kapılarının sihirli anahtarıdır. İnsanın amaçlarına göre bir şeyler yapabilmesi içinde manevi bir gücün kıvılcımını hmesi gerekir. İmkanlarımız ne kadar elverişli olursa olsun, cesarete sahip değilsek, uyuşuk bir yaratık olmaktan, daima yenilmekten, eğilmekten ve nihayet silinmekten kurtulamayız. Doğru olan şeyleri gördüğü halde yapmamak cesaretsizliktir.