Malatya, Doğu Anadolu bölgesinin yukarı Fırat havzasında yer almaktadır. Elazığ ve Malatya Fırat nehrine sınır iki komşu ildir. Elazığ, Malatya’nın doğusunda olup bu iki şehir sosyoekonomik ve yaşamsal açıdan birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Bu nedenle Doğu Anadolu fay hattının ürettiği her deprem bu iki şehrimizi mutlaka sallamaktadır. Bu kadim şehirlerimiz her depremden az veya çok etkilenir. Depremin şiddetine göre yıkıma uğrarlar. Elazığ ve Malatya geçmiş yüzyıllar içerisinde dönem dönem aynı yönetim kuşağı içinde yaşamak durumunda olmuşlardır. Akrabalık bağları ya da ticaret ve sosyal ilişkiler açısından coğrafya, onları birlikte yaşamaya mecbur etmiştir. Her konuda iç içe olan şehirlerimizi deprem de birbirinden ayırmamıştır.
Malatya Elazığ şehirleri Bingöl Karlıova’dan başlayarak Bingöl ovası, Palu, Sivrice, Hazar Gölü havzası, Doğanyol, Pütürge, Sincik, Çelikhan, Sürgü, Erkenek, Pazarcık üzerinden Antakya’ya varan Doğu Anadolu Fay hattı son yüzyılda oldukça aktiftir. Bu fay hattından farklı olarak Malatya Elbistan fayı da günümüzde harekete geçmiştir. Ovacık, Erzincan, Arguvan, Arapgir, Hekimhan fayının da yakın zamanda stres yüklendiği bilim insanlarınca söylenmektedir.
Tarih boyunca deprem ve artçıları tarafından on binlerce kez birlikte sallanan bu iki şehirde sarsıntılara halkımız yer oynadı adını verir. Geriye doğru baktığımızda birçok depremin içerisinde günümüze kadar olan en yıkıcı deprem sayısını on beş civarında olduğunu söyleyebiliriz.
Atalarımızın Anadolu’da yaşamaya başladığı dönemlerden bu yana Elazığ ve Malatya bölgesi 1513’de bilim insanlarının 7.4 olarak tahmin ettiği yıkıcı bir depremle sallanmıştır. Yine bu iki şehrin 1544’de Malatya Elbistan fayı üzerinde oluşan zelzelede bir önceki depreme göre daha az yıkıma uğradığı bilinmektedir. Bilim çevreleri bu depremin büyüklüğünü 6,7 şiddetini ise 10 olarak tahmin etmektedir. 1754, 1779 yıllarında bu bölgede meydana gelen deprem, Malatya’da daha sert sallamıştır. 29 Mayıs 1789 bir büyük deprem Palu’da meydana gelmiş, ancak Elazığ ve Malatya’yı da çok etkilemiştir. Bu depremin büyüklüğü de 7.0 olarak tahmin edilmektedir. Ancak siz okuyucularımızın da tahmin edeceği gibi o dönem için elimizdeki veriler oldukça karmaşıktır. 1856 Şubatında Elazığ ve çevresini ile aynı zamanda Malatya’yı etkileyen bir deprem daha yaşanmıştır. 3 Mayıs 1874’de Elazığ Hazar gölü çevresinde bir deprem daha olur. Çevreye önemli hasarlar verir. Depremin büyüklüğü 6.7 şiddeti bilim insanları tarafından 7 olarak tahmin edilmektedir. Bu depremin üzerinden bir yıl geçmeden 27 Mart 1875’de bölge şiddetli bir depremle yeniden sarsılır. Hazar gölünün güneyindeki coğrafya da yıkıcı olan bu depremin büyüklüğü 6.9 şiddeti ise 8 olarak tahmin edilmektedir. Son iki depremin artçıları bir yıl kadar bölgede hissedilmiştir.
Malatya ve civarı 2 Mart 1893 günü sabahın erken saatlerinde büyük bir deprem ile uyanır. Depremin büyüklüğü 7.1 şiddeti ise 10 olarak tahmin ediliyor. Bu zelzele Malatya, Besni, Hısnımansur (Adıyaman), Akçadağ, Kâhta ve Hekimhan’ın da içinde olduğu coğrafyada büyük yıkıma sebep olmuştur. On bin civarında binanın yıkıldığı, 885 kişinin hayatını kaybettiği kayıtlara geçmiştir. Bu sarsıntı o günün şartlarında on binden fazla büyükbaş ve küçükbaş hayvanı telef eder. O dönem mart ayında bölgenin kış şartlarını yaşaması insanları zora sokmuştur. Aynı yıl yörede kolera salgını görülür. İnsanlar, ölüm ve sıkıntılı şartlarda hayatlarını devam ettirmeye çalışırlar. Bu depremin artçıları da bir yıl kadar sürer.
Osmanlı Devleti yönetimi depremden sonra aldığı özel tedbirlerle ve kurduğu komisyonlarla yöre halkının ihtiyaçlarını karşılar, depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışır. 4 Aralık 1905’de Malatya ve çevresinde yıkıcı yeni bir deprem meydana gelir. Bu zelzele, Pütürge ile Çelikhan arasında büyük hasara neden olur. Malatya ve Elazığ çevresinde depremin yıkıcılığı çok kuvvetli hissedilir. Bilim insanları, bu depremin büyüklüğünü 6.8 şiddetini ise 9 olarak kayda geçirmişlerdir.
Erzincan, Van, Varto, Karlıova, Bingöl, Diyarbakır, Erzurum illerimizde zaman zaman meydana gelen depremler ile 5 Mayıs ve 6 Haziran 1986 Doğanşehir Sürgü’de yaşanan yer oynamaları Elazığ ve Malatya’yı birlikte etkilemiştir.
Son yıllarda 24 Ocak 2020’de Elazığ merkezli olarak gerçekleşen 6.8 şiddetinde olan deprem ile 6 Şubat 2023’de saat 04:17 Kahramanmaraş Pazarcık 7.7 ve aynı gün dokuz saat sonra 13:24 de Elbistan merkezli 7.6 depremleri dikkatleri bu iki şehrin üzerinde çekmiştir. Depremsellik adına kaderleri aynı olan Elazığ ve Malatya şehirlerinin deprem afeti konusunda ortak tedbirler almaları gerekmektedir. Bu konuda ortak projeler depremin kısa zaman içerisinde oluşacağı düşünülerek hızlıca gerçekleştirilmelidir.
Anadolu’nun birçok şehri gibi Malatya ve Elazığ’da depremle yaşamayı öğrenmek zorundadır. Bunun için diri fay hattı üzerinde olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AFAD kurumunun bağımsız bir bakanlık olarak hizmet vermesini sağlamalıdır. Bununla doğrudan bağlantılı olmasa da tüm dünyada önemli bir sorun olan iç ve dış göç konusu nüfus genel müdürlüğü ile birlikte doğrudan bağımsız bir Göç Bakanlığı tarafından yönetilmelidir. Her türlü afeti konu edinen ve onunla sağlıklı yaşamayı öğreten, zorunlu bir dersin okullarımızda okutulmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.
6 Şubat 2023 depreminden daha az etkilenen Elazığ şehri hemen komşu vilayet Malatya’nın yardımına koşmuştur. Her ne kadar tüm Türkiye depremzedelere yardım için seferber olmuş ise de Elazığ’ın mesafe olarak yakınlığı, Malatyalı ve Elazığlıların akrabalık bağları ile birbirlerine bağlı olmaları verilen desteği daha kıymetli hale getirmiştir.
Elazığ Valisi Dr. Ömer Toraman, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Rektör Prof.Dr. Fahrettin Göktaş çok kısa zaman içerisinde güç birliği yaparak İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Şiş’i konu ile ilgi görevlendirmişlerdir.
Elazığ İl Özel İdaresi Şube Müdürlerinden Mustafa GÜR koordinesindeki ekip günlük elli bin kişilik yemek ve tüm yardımları Malatya’daki depremzedelere ulaştırmışlardır. Elazığ yerel yöneticileri üç yıl önceki depremden edindikleri tecrübelerini değerlendirerek aksaklığa meydan vermeden Malatya’nın yardımına kavuştular. Depremden az etkilenen Elazığ esnafı Malatyalı, depremzedelere büyük destek verdi. Elazığ’da çarşı pazarda gezerken birçok Malatyalı birbiriyle selamlaşıyor, görüyoruz. Bu durum ve yerel yetkililerden aldığımız bilgilere göre altmış, yetmiş bin Malatyalının deprem sonrasında Elazığ da barındığını söylemek mümkündür.
Asrın felaketi olarak adlandırılan bu tür afetleri Yüce Rabbim ülkemize bir daha göstermesin diyor, vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.