Kırçuval ailesi ile komşuyduk. Dedem Ahmet ile komşuları Abdulaziz Kırçuval, babam İhsan ile komşuları Erhan Kırçuval ata dede dostlarıdır. Bu yazıda Erhan Kırçuval’ı anlatacağım. Spor, edebiyat ve kültürel alanda kentine önemli katkıları olan Erhan Kırçuval, Malatya’nın unutulmazlarından biridir. Malatya için bu kadar önemli olan Erhan Kırçuval’ın benim hayatımdaki önemi, etkisi ve yeri apayrıdır. Bilirsiniz yaz tatillerinde öğrencileri çırak olarak işe koyarlardı. Aynı zamanda bir de meslek bellesin istenirdi. 1970’lerde ilkokul son sınıfta okuduğum zamanlarda Dedem, beni traş olduğu berber arkadaşının yanına çırak olarak yerleştirmişti. O zamanlar ortaokulda okurken dahi çocuklarını yarı zamanlı olarak çıraklığa gönderen aileler vardı. Bir amaçları da okul hayatı başarılı olmayan çocuğun meslek sahibi olmasını sağlamak idi. Ben de bu yola sevk edilenlerden biriydim.

Komşumuz kirvem Erhan Kırçuval, bu yanlış yoldan döndürdü bizi. Yalnızca ve yalnızca okula gitmemin yolunu açtı. Ortaokul, lise önümdeydi artık. Kütüphane bağımlısı olmamı, bilmediğim satrancı öğrenmemi sağlayan insandır. Kısacası öğretmen olmamın nedenidir Erhan Kırçuval. Oğlu Kerem ile de birlikte büyüdük. Amatör futbol maçlarını yerel gazeteler için yazmamızı salık veriyordu. Bizi de kendisi gibi gazeteci olarak yetiştirmek istiyordu. Erhan Kırçuval’ın gazetecilik genleri oğluna geçmiş ki yalnızca Kerem, babası gibi gazeteci oldu. Daha 20’li yaşlarında başbakanlık muhabiri olarak ulusal televizyon kanallarında görev yaptı, bakanlarla, başbakanlarla, cumhurbaşkanlarıyla röportajlar yaptı. Canlı yayınlarda haberler aktardı. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor maçları için Malatya’ya gelen ünlü spor yazarları Erhan Kırçuval’ın misafiri olurlardı.

Bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ziyaretlerini izlemek üzere Malatya’ya gelen ünlü gazetecilerin de Malatya’ya geldiklerinde ilk durakları Erhan Kırçuval’ın bürosu idi. Gazeteci Kırçuval, Başbakan ve Cumhurbaşkanı hemşerimiz Turgut Özal ile başta Metin Emiroğlu olmak üzere Malatyalı bakanların Malatya ziyaretlerinde yapılan toplantılara, özel sohbetlerine katılırdı. Yalnızca spor yazıları değil, Malatya ile ilgili her konuda yazdıklarıyla gündem yaratan Kırçuval, şehrin önde gelenleri ile birlikte kurulan derneklerde görev alır, etkin çalışmalarda bulunurdu.

1967 yılında, Av. M. Hayrettin Abacı, Müfettiş Sabri Akbay, Kuyumcu Nuri Akbez, Sendikacı Fuat Akbulut, Gazeteci Orhan Apaydın, Memur Kazım Ateş, Sendikacı Cevdet Ayeri, Tüccar Mehmet Diltemiz, Dr. Fahrettin Doğusan, Avukat Yaşar Eren, Muhasebeci Cengiz Ergür, Öğretmen Şahin Ekin, İşçi Cevdet Ermiş, Av. Turan Fırat, İşçi Muharrem Gökçe, Memur Hasan Gönültaş, Muhtar H. Ömer Hanlıoğlu, Kubilay Orta Okulu Müdürü Mehmet İnci, Ziraat Mühendisi Hamza Kandi, Mimar Nevzat Karan, Elektrik Mühendisi Mehmet Kırçuval, Eczacı Niyazi Kutan, Veteriner Hekim Ahmet Kuzucu, SSK Hastanesi Başhekimi Nazmi Özalp, Dr. Sadık Özen, Esnaf H. Halil Samanlıoğlu, Av. Mehmet Tangün, Kooperatifçi Bekir Zorlu, Eczacı Mehmet Sözen ile Malatya Üniversite Kurma ve Yaşatma Derneği kurucuları arasında yer aldı. İnönü Üniversitesi’nin kurulmasında emeği olanlar arasında yer aldı. Malatya Valisi Sadullah Verel, Belediye Başkanı Mehmet Kırçuval, Dr. Sadık Özen, Dr. Osman Yalçın, Türkiye'nin ünlü muhtarlarından Abdülhadi Çekirdek, Ertaç Önal, Ali Tozan, Ünal Nebioğlu, Mustafa Geban, Şazi Tezgören, Göksel Çırpıcı, Bekir Zorlu, Aliseydi Duran, Mehmet Yazıcı, gazeteciler Orhan Apaydın ve Hasan Anlar ile birlikte; Cumhuriyetin 50. Yılı 1. Malatya Kayısı Şenliği Kutlama Komitesinde yer aldı. 13- 14 -15 Temmuz 1973 tarihlerinde 1. Malatya Kayısı Şenliği olarak başlayan bu etkinlik, daha sonra Kayısı Festivaline dönüştü. Tiyatro, sinema ve ses sanatçıları ile dünyanın farklı ülkelerinden davet edilen folklor ekipleri, şehrimizin dört bir yanındaki sanat şölenleri ile Malatyalılara unutulmaz anılar yaşattılar.

1980’lerin ortalarında kimler yoktu ki Erhan Kırçuval’ın yanında Malatyaspor maçları öncesi. Fenerbahçe geliyorsa Malatya’ya İslam Çupi, Galatasaray geliyorsa Metin Oktay, Trabzonspor geliyorsa Şansal Büyüka Erhan Kırçuval ile birlikte oturur, ağırlanır ve maçtan sonra uğurlanırdı. Bir Trabzonspor maçı öncesi Şansal Büyüka Trabzonspor maçı için gelir Malatya’ya. Milliyet Gazetesi adına. Ama maç öncesi rahatsızlanır. Maçın yazısını Erhan Kırçuval yazar ve Şansal Büyüka’nın çalıştığı gazeteye ulaştırır. Türkiye’nin en çok okunan spor sayfasında, Milliyet Gazetesi’nde Şansal Büyüka köşesinde yayınlanır yazı. Elbette Şansal Büyüka adıyla. Erhan Kırçuval’ın kaleminden çıkan bu yazı, Şansal Büyüka imzası ile yılın spor yazısı ödülünü alır.

Yazılarıyla yalnızca yerel basında değil, ulusal basında da etkili olan gazeteciydi. Malatya’nın etkili ve önemli gazetelerinden Görüş’ün temelinde harcı olmuştur. Mesleğinde başarılı olmuş birçok gazetecinin yetişmesine katkı sağlamıştır. Hamle Gazetesi’nin kuruluşunda vardır, Gayret Gazetesi’nin matbaasında da Gazeteci Kırçuval. Erhan Kırçuval ile ilgili yazı yazmayı tasarlayınca; İstanbul’da gazetecilik yapan Kerem’i aradım. Yazının Malatya’da Söz gazetesinde yayınlanacağını, kendisinin de babası hakkındaki düşüncelerini yazıya eklemek istediğimi söyledim. Malatya’da Söz Gazetesi ismini duyan Kerem, Emekli Öğretmen, Gazeteci Kemal Deniz’in kendisinin edebiyat öğretmeni olduğunu söyleyerek, hem öğretmenine hem de Malatyalılara selamlarını iletmemi istedi. Kerem Kırçuval’ın, babası Erhan Kırçuval için söylediklerini kendi anlatımından devam edelim. “Babam, iyi bir gazeteci, iyi bir insan gerçek bir Malatyalı idi. Ona hep hayran oldum.

Kitaplara olan düşkünlüğüne, kıvrak zekâsına, esprilerine ve kalemine. Malatya’dan ayrılıp İstanbul’da, gazetelerin merkezinde çalışması tekliflerini hep reddetti. Malatya’da mesleğini yapmayı tercih etti. Eğer kabul etseydi sadece Malatya'nın değil tüm Türkiye'nin tanıdığı bir kalem olacaktı. Çok genç yaşta yitirdik babamı. Onu çok ama çok özlüyorum. Ve ilginçtir, neredeyse her gün, gazetecilik yapsın yapmasın babam ile yolu kesişmiş biriyle karşılaşıyor, onu anıyorum. Kısacık ömrüne ne kadar anı sığdırdığına hayret ediyorum. Benim babam çok güzel, çok yakışıklı, çok beyefendi bir insandı. Ruhu şad olsun.” Kerem Kırçuval’ın, babası Erhan Kırçuval hakkındaki bu gözlemleri, rahmetliyi tanıyan herkes tarafından bilinir. Erhan Kırçuval, Malatya Gençlik Kulübü’nün yöneticiliğini yapıyor, gençlerin amatör takımlarda futbol oynamasına fırsat veriyordu. Gençlerimiz Malatya Gençlik takımında hem futbol oynuyor hem de aynı zamanda hayat dersi alıyor, kendilerini disipline ediyorlardı. Kulüpleriyle ilgili veciz sözü vardı Erhan Kıçuval’ın. “Daima muzaffersin başın dağlardan dik. Sen herşeye layıksın, büyük Malatya Gençlik.” Babam elli üç yaşında iken vefat etmişti. Babamın taziyesinde “İhsan Abimiz erken gitti” diyen Erhan Kırçuval’ın söylediği bu sözü, maalesef ben de kendisi için söylemek durumunda kaldım. 23 Nisan 1989’da henüz kırk yedi yaşında iken kaybettik Erhan Kırçuval’ı. Has Malatyalı Erhan Kırçuval’ın yanında yetiştiğim için çok şanslıyım. Erhan Kırçuval’a rahmet, beş çocuğu ile biri de kendi adını taşıyan yedi torununa mutluluklar diliyorum.