Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) veya Türk Polis Teşkilatı, ilk kez 10 Nisan 1845 tarihinde kurulan, günümüzde Türkiye'deki tüm il ve ilçelerde örgütlenmiş iç güvenlikten sorumlu devlet teşkilatıdır.
Peki ne işe yarar bu polis teşkilatı, varlığı bizlere ne gibi fayda sağlar?
Varoluş amacı, devlet ve kamu güvenliğinin sağlanması çerçevesinde suç ve suçlularla mücadele etmektir.
Peki sadece bunlarla mı sınırlı, tabiki de hayır, devlet ve kamu güvenliğinin yanı sıra halkın tüm sorunları ile de ilgilenmek gibi kutsal bir görevleri vardır. Misal hırsızlık gibi olumsuz bir olay olduğunda vatandaşlarımız hemen eski sistemle 155’i yeni sistemle de 112’yi arayıp suç kaydı oluşturur. Suç kaydı oluşturduktan sonra, polis ekipleri gereğini yerine getirip, mağdur olan vatandaşımızın mağduriyetini gideriyor. Böylelikle halk, huzurlu ve güvenli bir ortamda yaşamaya devam ediyor.
Yukarıda genel bir tanım yaparken polis teşkilatımızın 10 Nisan 1845’te kurulduğuna değinmiştim gelin şimdi de bu olayın biraz tarihçesine inelim.
Tarih 10 Nisan 1845 yer İstanbul, Osmanlı İmparatorluğunun başında Sultan Abdülmecit Han Hazretleri. Halkın huzurunu sağlayacak bir güvenlik ekiplerinin yenilenmesi gerektiğine karar verip, İstanbulda “Polis” adıyla yeni bir teşkilat kurmuş. Aynı tarihte Polis Nizamnamesi ile tüm yabancı elçiliklere bu Nizamname ile bildiri yapmıştır.
“Peki bu tarihe kadar Osmanlı İmparatorluğunda halkın huzurunu ve güvenliğini kim sağlıyordu?” sorusu akıllara geliyor. Biraz daha detaylı bir inceleme yapmaya gidersek tarihi sırası ile;
1299-1453 tarihine kadar Osmanlı Devleti Karahisarı feth ettikten sonra kentin yönetimini oğlu Orhan Bey’e verdi. Orhan Bey’in yanına arkadaşı Gündüz Alp’i subaşı olarak tayin etti. (Subaşı bugünki kavramla Polis amiri konumuna denk gelmektedir.) Burdan da anlaşıldığı gibi Osmanlı yöneticileri eski Türk devletlerinde ki sistemi İstanbulun fethine kadar kullanmışlardır. 1299 – 1453’e kadar devletin hem iç hem de dış güvenliğinden Subaşılar sorumlu olmuştur. Başkent dışı yerleşim yerlerinde ise Beyler Beyi ve Sancak Beylerine bağlı askerler sorumlu olmuştur.
1453 – 1826 tarihleri arasında ise İstanbul’un fethi ile birlikte İstanbul’un huzuru, Yeniçeriler başta olmak üzere; Bostancı, Cebeci, Topçu gibi askeri ocaklar ile Kaptan-ı Derya askerlerine emanet edilmiştir. İstanbul, Yeniçeri Ağası, bostancıbaşı, Cebecibaşı, Topçubaşı ve Kaptanpaşa arasında bölgeler pay edilmiştir.
.Taşrada ise; kapıkulu ve eyalet askerleri, iç düzenin ve güvenliğinden sorumlu olmuştur. Şehir ve kasabalarda; kollukçular, yasakçılar, bekçiler, Edirne şehri ve civarını bostancı ocağı, Halep ve civarını Çöl Beyleri POLİS görevini yerine getirmiştir.
Emniyet makamları; Sadrazam, Yeniçeri ağası, Falakacı, Cebecibaşı ve Cebeciler, Kaptanpaşa, Topçubaşı ve Topçular, Bostancıbaşılar, Kadı ve Böcekcibaşından oluşmuştur. En büyük sorumlu olan Yeniçeri Ağasıdır.
Osmanlı İmparatorluğunun gerileme dönemine girmesi ile yönetimde ki bazı erimeler sonucunda bu sistemler işlevi dışına çıktı. Bu sebepten ötürü de Sultan II. Mahmut Han Hazretleri bu sistemi (yeniçeri ocağını) kaldırdı. O zamanlar tarih 18 Haziran 1826.
1826 – 1845 dönemine kadar devam edecek olan İstanbul'da Asakiri Muntazama-i Hassa (Asakir-i Mansure-i Muhammediye) isimli ve polisiye hizmetleri de yapmak üzere yeni bir Askeri teşkilat kurulmuş. Serasker denilen bu teşkilatın komutanı, iç güvenliğin sağlanmasına ait Yeniçeri Ağası'nın yetkilerine sahip olmuştur. Böylece Yeniçeriler ve Yeniçeri Ağası yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ve Serasker geçmiştir.
1845 – 1879 tarihleri arasında tam tarih 10 Nisan 1845’te Sultan Abdülmecit Han Hazretleri, halkın huzurunu sağlayacak bir güvenlik ekiplerinin yenilenmesi gerektiğine karar verip İstanbulda “Polis” adıyla yeni bir teşkilat kurmuş ve aynı tarihte Polis Nizamnamesi ile tüm yabancı elçiliklere bu Nizamname ile bildiri yapmıştır.
1879 – 1908 tarihleri arasında ise 1876 yılında Tanzimat ve Islahat hareketleri çerçevesinde, Avrupa'daki örneklere göre bir polis teşkilatı kurulmasına birinci meşrutiyetin ilanından sonra oluşan hükümet programında yer verilmiş. 1879 da Zaptiye Nezareti kurulmuştur.
Başlangıçta İstanbul ve çevresinde teşkilatlanarak güvenlik işlerini yürüten zaptiye nezareti daha sonra ülke çapında kuruluşları bu nezaret tarafından tek merkezden yönetilmiştir. Bugünkü Emniyet Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerini yürütmüş olan Zaptiye Nezareti 1909 da kaldırılmıştır.
1908 – 1918 tarihleri arasında 1908 yılında II. Meşrutiyetin ilanı üzerine Fransız ve Alman Polis Teşkilatları esas alınarak Polis Teşkilatının yeniden organize edilmesi kararlaştırılmış ve 22 Temmuz 1909 yılında çıkarılan "İstanbul Vilayeti ve Emniyeti Umumiye Müdüriyeti Teşkilatına Dair Kanun" ile 31 Mart ayından sonra artık yaşaması imkansız olan Zaptiye Nezareti kaldırılarak, yerine Dahiliye Nezaretine bağlı ve memlekete şamil polis işlerinin yürütülmesiyle görevli "Emniyet Umumiye Müdürlüğü" ve İstanbul Vilayetine bağlı bir polis müdüriyeti kurulmuştur.
Emniyeti Umumiye Müdüriyeti, 1913 yılına kadar polis işlerini 1907 de çıkarılan polis nizamnamesi hükümlerine göre yürütmüş ve hükümleri İstanbul dahil tüm ülke sathında uygulanmıştır. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına kadar olan süreçte bu sistem kullanıldı.
Son olarak Kurtuluş Savaşı başarıldıktan sonra İstabul'u da yönetimi altına alan milli hükümet Osmanlı Devletinin Emniyeti Umumiye Müdüriyetini, İstanbul Polis Müdürlüğü haline dönüştürmüştür. Böylece Mondros Mütarekesi ve Kurtuluş Savaşı koşullarının Anadolu'da ortaya çıkardığı ikili polis sistemi, (bir yanda İstanbul'da Osmanlı Hükümetine bağlı, diğer yanda Milli Hükümetin oluşturduğu yeni Polis teşkilatı) tek merkezde toplanmıştır ve bütünlük sağlanmıştır. Ankara'da Milli Hükümetin Emniye-i Umumiyesi Erzurum Milletvekili Durak Bey tarafından 1920 de teşkilatlandırılmaya başlanmış, aynı yıl içinde A.Naci Bey'ler, 1923 yılında Halit Bey Emniyet Genel Müdürlüğü yapmışlardır. Bu sistem günümüze kadar süre gelmiştir.
Burda ki bilgilere bakılarak Polis teşkilatımızın önemini ve tarihçesini net bir şekilde anlayabiliyoruz. 10 Nisan Polis teşkilatımızın kuruluşunun 177. Yılını gurur ve sevinçle kutluyorum.
İSA DEMİROĞLU
09/04/ 2022 MALATYA