Bizim ülkemizde olduğu gibi tüm dünya ülkelerinde sıcaklar mevsim normalinin üzerinde seyrediyor yakıp kavuruyor. Bahar ayında yağmur bol yağdı fakat sıcaklar fazla olduğu için barajların birçoğunun suyu azaldı. Suyu bol olan Malatya’mızın da köylerinde kaynak pınarların bir kısmının suyu kurudu denebilecek kadar azaldı. Bugünler de hazır su satan kardeşlerimiz günlük zamla meşgul oluyorlar doğrudur her şeye zam geldi diyerek onlarda zam kervanına katıldılar. Şu şebeke suları temizlenince insanlar hazır suya bu kadar ihtiyaç duymazlar, Artçı depremler olunca sular bulanıyor inşallah artçı depremler son olur a insanlar çamursuz berrak suya kavuşur. Diye Allah’a dua etmekten gayrı elimizden bir şey gelmiyor. Esnafa da bir şey diyeceğimiz yok pahalı geliyor ondan pahalı satıyoruz diyorlar. Bu yıl üzümün kilosu otuz beşten aşağı düşmedi karpuz kavun da pek ucuz değil zaten şeftali kayısı lük oldu tanesi beş liraya geliyor neredeyse yapacak bir şey görünmüyor. Köylüye sorsan domates biber masrafını çıkarmıyor diyenler var. Patates on sekiz yirmi lira arası buna rağmen iyi patates de piyasada pek yoktur. Kuru gıda aynı şekilde yükseliyor. Gayrı bizim ülkemiz de de taneyle domates şeftali almanın normal olacağını düşünüyorum. Zaten esnaf da az bizim Malatya’mızda ne zaman düzene girecek ufukta henüz görünen bir şey yok. Çarşı tamamen düzene girmezse bu fiyatlar düzelmez. Geçen yıllarda bu mevsimde domates biber patlıcan bir lira olurdu nedense bu yıl on beş liradan aşağı düşmüyor. Eti falan zaten lüks oldu ona diyecek yok. Bunun yanında birde piknik yerlerinde ateş bırakıp ihmal yüzünden yangın çıkaranlar var. Ateş şişe cam parçası da ısınınca yangın çıkarabilir çünkü hava sıcaklığı yazı yabanda daha da yüksek. Bu ormanlar ağaçlar hepimizin kıymetini bilelim. Bunun yanında bu günlerde birkaç fabrikada da yangın çıktı Allah sonumuzu hayır getire. Geçen günler de çevre şehircilik bakanımız açılışını yaptı bakırcılar çarşımızın orası da yapılınca yeniden ayağa kalkınca güzel olacak esnafımız kendi dükkanına gidecek. İnsanımız rahat alışveriş yapacak böyle güzel haberler duyunca umudumuz daha da çok artıyor. Düzelecek bir gün düzelmesine de ne kadar erken düzelirse herkesin faydasına olur. Belediye durmadan çalışıyor fakat felaketin izi büyük yıkılan bina iş yeri çok o bakımdan birden olmuyor. Bir yandan yerinden geri dönüşüm başlarsa şehrimiz daha da hızlı toparlanır diye umut ediyorum. Deprem felaketinin hasarı yıkım büyük ne tarafa baksan yıkılmış binalar yıkılmış dükkanlar. Bir kısım kardeşlerimiz de göçüp gittiler Malatya’da ne diyelim evi yıkılmış dükkânı yıkılmış o bakımdan bırakıp gittiler. Kimisi de başka şehirlerde evi olduğundan göçüp gitti. Diyecek bir şey yok. Şu cennet vatanımız yurdumuz için hakça kim bir taşı taşın üstüne korsa ona minnettarım Allah selamet versin. Atalarımızın yaptığı binalar medreseler kervansaraylar camiler yollar ta günümüz de dahi birçoğu insanlara hizmet veriyor yapan atalarımız da insanların duasını alıyor. Ne kadar önemli insanlık adına memleket adına güzel adımlar atmak. Herkesin duasını almak ne güzel bir duygu yaptığımız iş için Allah razı olsun derlerse bize yeter. Gayrısı desinler havası boş olur. Hakça iş yapıp dua alırsak en büyük mükafat olur. Bizim ecdadımız tarihimizde mevcut güzel işler başarmış bizde onların neslinden geliyoruz Allah’ın yardımıyla Devlet Millet el ele verip asırlardır görülmemiş bu felaketin yaralarını birlikte saracağız.

Ne kadar zorda olsa günler gelip geçiyor derler ya zaman her şeyin ilacıdır doğru fakat güzel zamanımızı boş geçirmeyelim. Giden gün geri gelmiyor. Gayret göstermeden bazı işler olmuyor. Yarınlara umutla bakmak için çok çalışmamız lazım. El birliğiyle çalışınca işler daha da kolay olur bir işe başladığımız zaman zamanı boşuna harcamadan bugün nasıl daha verimli olabilirim hesabıyla yola çıkarsak işimiz daha da kolay olur. Her iş buna göre Hakça iş yapınca Allah kolaylık sağlar yardım eder.

Emek çekenin emeğini hiç kimse inkâr edemez insanlar bilmese de Allah biliyor o da yeter. Bu duygularla yazmış olduğum şiirimi sizlerle paylaşayım. Allah’a emanet olun

GİTME

Yavrum sen bencil zalime,

Uyup da gitme peşinden,

Aman ha sözde alime,

Uyup da gitme peşinden.

Razı ol yağsız çorbaya,

Taş doldur taşı torbaya,

Lafçı hilekâr zorbaya,

Uyup da gitme peşinden.

Yetim malına dalana,

Avanta servet bulana,

Vatan haini olana,

Uyup da gitme peşinden.

Pahalı ürün satana,

Yalan yanlış laf atana,

Süs için borca batana,

Uyup da gitme peşinden.

Kendini yüksek görene,

Beyaza kara sürene,

Bilmeden akıl verene,

Uyup da gitme peşinden.

Kaya der durma yan yana,

Bugün bana yarın sana,

Zulüm görerek susana,

Uyup da gitme peşinden.

Osman KAYA