Geçtiğimiz günlerde Konya da Kadir Şeker adında bir vatandaş yolda geçerken bir kadına şiddet uygulandığını görmüş olaya müdahale ederken çıkan arbede de adamı öldürmüştü. Parkta kadına kötü muamele yapan ve suçunun bedelini canı ile ödeyen adam da zaten on dört suçtan sabıkalı.
Gündemi takip edenlerimiz hatırlayacaklardır 2018 de Adana da 17 yaşında bir genç cinayete kurban gitti. Kolları kelepçelenmiş başı dik mağrur bir şekilde Cumhurbaşkanın a seslenip “Namusumu temizledim bu kanunlar değişmeli” diyordu kızına tecavüz eden çocuğu öldüren baba. Fazla zaman geçmeden ortaya çıktı ki kız sevgilisini korumak için babasına başka bir arkadaşının ismini vermiş.
Namuslu baba yalancı kızının ifadesinden kaynaklı başka birini hedef almış. Oğlunun cenazesini başları önlerinde utanarak herkesin bedduasıyla defneden ailede artık kusura bakmasınlar. Olmuş bir yanlışlık.
Hem Özgür Duran ın hem de Adana da işlenen bu cinayetlere adli merciler ne der bilmiyoruz ama biz yargı sürecini beklemeden toplum olarak Vicdan Mahkemesinde yargıladık ve kararımızı sosyal medya da dile getirdik. Derhal salıverilmeliler. Birinde 14 yaşındaki bir çocuk babama yanlış isim verdim derken diğerinde de kadın ifadesinde: Sadece tartıştıklarını vücudunda hiçbir darp izi olmadığını gelen gencin elinde bıçakla yanlarına yaklaşmasının erkek arkadaşını daha da sinirlendiğini ve bir kişinin geçmişinde sabıkalı olmasının kötü biri olduğu anlamına gelmediğini yani kısacası “sana ne” dedi. Farkında mıyız bilmiyorum ama yanlış kararlar çıkıyor Vicdan Mahkememizden. Adalete güvenimizin kalmadığını dile getiriyoruz lakin kendimizde adil yargılamalar yapmıyoruz. Hiç empati yaptık mı yanlışlıkla çocuğunu kaybeden aileyle? Suçsuz yere katledilen oğlumuzu bir tecavüzcü olarak defnedip taziyesine gelenlerin yüzene bakamadığınız bir durumu tasavvur ettik mi hiç. Bir an edelim bakalım affedebilecek miyiz bize bunu yaşatan adamı ya da bu adamı sehven kahraman ilan edenleri? Lafa gelince kadına el kaldıranların hemen orada öldürülmesi gerektiği kanaatindeyiz. Lakin şıp diye cinayet işleyen toplumlarda karşı cinse son derece saygılı insanlar da yetişmez. Aynı şekilde Konya da ki baba da DHA yaptığı açıklama da: “Kopuk ailelerde çocuklarda sevgi eksikliği oluyor.
Kurtaramadık oğlumu, o yola düştü, 19 suç dosyası varmış ama buna Türk milleti karar veremez.
Ortada bir cinayet var. Kadir 3-5 sene yatıp çıkacak. Ama benim oğlum nasıl geri gelecek?" Oğlumla tartışmışlar, bıçağı neden kalbine sapladı. Karnına vur şeklinde açıklama yaptı. Adam haklı değil mi?
Oğlu öldürülmüş Cumhurbaşkanından tutun Adalet Bakanı’na kadar herkes ceza uygulanmaması şeklinde fikir beyan ediyor. Baro Başkanı da gönüllü olarak cinayeti işleyeni savunacağını teklif ediyor.
Bu yargılamayı yapacak olan yargıçlar bundan etkilenmeyecekler midir? Başta belirtmiştim ya empati yapmadan işin içinden çıkamayız. Hangimizin başına gelse bu baba ile hemfikir olmayız. Kabarık suç dosyası var diye, Parkta biriyle tartıştı diye birisi çıkıp çocuğunuzu öldürse Allah Rahmet Eylemesin hakkettiğini buldu mu diyeceğiz.
Olayın arkasında Adana da ki gibi başka sebeplerin çıkma ihtimalini, sorgu mahkeme delil toplamayı
beklemeden hemen yargıladık. Gönlümüze sindi bu cinayet. Adalet isteyen babaya da şimdilik bir tabut verebiliyoruz. Sürekli belirttim ya kendimizi babanın yerine koyalım diye. Evladımıza yakıştıramadıysak öldürülen adamın yerine koyalım kendimizi; Halka açık bir alanda aileniz ya da çocuğunuz ile hararetli bir şekilde tartışıyorsunuz elbette ki yeri ve zamanı değil. İnsanlık hali herkesin başına gelebilir. Tam o sırada belki de toparlayacakken biri bıçakla yanınıza yaklaşıp müdahil oluyor.
Tek darbe kalbinize saplayıp ülkenin kahramanı oluyor. Sizi bilmem ama ben mezarımda bile sorarım.
Madem bu kadar kibar naif bir adamsın bir vuruşla adam deviren sustalı sen de ne geziyordu?