Bir televizyon programında canlı yayında sunucu soruyor; sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı aday mısınız?
Kılıçdaroğlu’nda net cevap yok.
Eviriyor çeviriyor.
“Olabilir. Parti içinde konuşuruz” diyor.
Sonra; “Aday olabilirim. Yeri ve zamanı gelir, araştırmalar yapılır ve karar verilir” diyor.
Şunu bir türlü diyemiyor; CHP genel başkanı olarak partimin cumhurbaşkanı adayıyım. Bir parti iktidara gelmek için siyaset yapar.
Biz devleti yönetmeye talibiz. Sosyal demokrat anlayışı devlette hakim kılmak istiyoruz.
Biz Türkiye’de; laik demokratik cumhuriyeti ve kazanımlarını pekiştirmek istiyoruz.
Ülkemizde; demokrasinin, sosyal adaletin, insan haklarının, kadın hak ve eşitliğinin erozyona uğramasını istemiyoruz.
Tüm vatandaşlarımızın eşit yurttaşlık haklarına sahip olduğu, düşüncelerini ve inançlarını özgürce savuna bildiği bir Cumhuriyette yaşayabilmeleri, siyasi mücadelemizin en temel hedeflerindendir.
Emeğe saygının ve emekçinin hakkının korunduğu çağdaş hak ve özgürlüklerin hakim kılındığı bir Türkiye, partimizin en büyük hedefidir.
Bu nedenle, iktidara talip bir parti olarak elbette ki Cumhurbaşkanı adayım.
Demiyor. Diyemiyor.
Neden söylemiyor. Bilmek mümkün değil.
Kafasında neler geçiriyor anlamak imkânsız gibi.
Yoksa kafasında yeni bir Ekmeleddin mi var? Onu da bilmiyoruz.
Bir parti neden var olur? İnsanlar neden bir parti etrafında kümeleşirler?
Düşünce, fikir ve ideolojiler neden var olmuştur.
Tüm bu soruların olumlu cevabı elbette ki bulunmaktadır.
Partili olmak, bir partiye oy vermek, bir düşünceye ve ideolojiye sahip olmaktır.
Sahip olduğu düşüncenin de iktidara gelmesi ve devleti yönetmesi en temel arzusudur.
Bir partiye mensup olan, oy veren bir kişi; kendi düşüncesine göre birini seçmek ve Cumhurbaşkanı yapmak ister.
Oy verdiği partinin genel başkanı bu görevden kaçıyorsa, yada bu görev için çekimser kalıyorsa, kendisi neden bu parti ve görüş için özveride bulunsun, kendisi gibi düşünmeyen birine oy versin
Sayın CHP genel başkanı bunu bir anlasa, hem kendisi hem de partisi için iyi olur.
Sayın Kılıçdaroğlu parlamenter demokrasiyi savunabilir, bunun içinde seçimi kazanmak ve mecliste anayasal değişikliği sağlayacak yeterliğe ulaşmak gerek.
Parlamenter demokrasiye geri dönüş yapmak CHP’nin siyasi hedefleri arasında da yer alabilir, bu durum Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanmak ve aday olmak için engel teşkil etmez.
Sayın Kılıçdaroğlu bu kafa karışıklığından hemen kurtulmalı veya karışıklığa yol açan etkenleri etrafından uzaklaştırmalıdır. Hiçbir sosyal demokrat kendi oyu ile sağcı birini seçmek istemiyor. Bilesiniz.