Tarih 10 muharrem 61
Yer; Irak Fırat nehri kenarı Kerbela mevki
Fırat’a doğru bir kafile hareket halinde. Niyetleri Fırat kenarında konaklamak ve geceyi burada geçirmek.
Binlerce atlı, piyade asker ve okçu birliği nehrin kıyısını tutmuş kimseyi yanaştırmıyor suya.
Şam’da oturan sözde halife emir vermiş, kafile ya bana biat edecek ya da başları kesilecek. Acımak yok.
Binlerce asker 72 kişiye karşı savaşta.
Bir devlet 30 bin kişilik koca bir ordusu ile bir ailenin karşısına dikilmiş savaşıyordu.
Katliamlarına ferman vermişti.
Katledileceklerdi.
Kafilenin biate niyeti yok. Şahadete yürüyorlar.
Askerde almış emri, başlıyorlar kafileye saldırmaya.
Su için Fırat kıyısına gitmeye çalışan Abbas’ın iki kolunu keserek şehit ediyorlar.
Ali Ekber’in vücudu delik deşik. Eli kınalı Kasım parçalanmış yerde yatıyor.
Susuzluktan dudakları kurumuş altı aylık Ali Askar’ı boynundan okla vuruyorlar.
Hüseyin kanlar içinde Ali Askar’ı kaldırıyor gökyüzüne. "Adağımdır. Şahit ol" diyor.
Aşure günü Hüseyin tüm sevdiklerini, ehlibeyt evlatlarını bir biri ardına kaybediyor.
Şehadet günü gelmiştir.
Zaman; tüm zamanlara ve çağlara Hüseyini duruş çağrısı yapma zamanıdır.
Zaman haksızlığa, adaletsizliğe, zulme direnme, Muhammedi anlayışı yeniden yüceltme zamandır.
Hüseyin’de şehadeti ile bu duruşu göstermenin bilincindedir.
Bu anlayışla çıkar meydana savaşır. Birçok yara alır ve şehit düşer. Başı kesilir bir mızrağın ucuna takılır. Bedeni atların nalları altında çiğnenir.
Şam sarayında Yezid’in huzuruna getirilir. Yezit aklı sıra bir tehlikeyi savmıştır.
Oysa Hüseyin’in şehadeti yeni bir diriliş olur.
Tüm bunlara şahit olur Kardeşi Zeynep. Hak ile batılın mücadelesinin şahididir artık.
“Her devrimin iki yönü vardır: Kan ve mesaj !
Gidenler Hüseyini bir iş yapmıştır, kalanlarsa Zeynep gibi davranmalı. Yoksa Yezididir.(A.Şeriati)”